SÖZCÜKLERİN GÜCÜ / GEÇMİŞTEN GELEN
KELİMELER... I
Bazı kelimeler yaşayan ağaçlar / çınarlar gibidirler.
Dünya dillerinin doğum
tarihlerini bilmeden yapılan etimolojik sözlükler, gerçekleri saptırmaktan öte
bir anlam ve amaç taşımazlar. Ne yazık ki, içeride ve dışarıda bu husus
bilinçli ya da kasıtlı olarak göz ardı edilir. İşte bu yüzden, siyasallaşmış ya
da bağnazlaşmış kimi tarihçi(!) ve dilbilimciler(!) dil ve tarihin dalları ve
budakları ile uğraşırken ormanı göremeyecek kadar körleşir; tarihin ilk
yarısını yok sayacak kadar bağnazlaşırlar. Yerli veya yabancı bir etimolojik
sözlüğe bakıldığında Tarihin ilk yarısında dünyada dil yokmuş kanısı doğar. Arınak. ÜNAL
Sözcüklerin bağrında ne
öyküler saklıdır!. Yitip giden geçmişin yaşayan tanıklarıdır sözcükler. George Tomson. Tarih Öncesi Ege’den..
Kelimelerin
gücünü anlamadan, insanların gücünü anlayamazsın. Konfiçyus
“Kelime sevgisi” beni de etkisi altına almış olmalı ki bazı kelimelerin Sümerce ve Akadca’daki izlerini sürdüm.
Kadim toplumlarda sözcüklerin sadece anlamı değil,
“gücü” de vardı. Sözcüklerin gücü onlar için bir gerçeklikti.
Günlük hayatımızda sıkça kullandığımız kelimelerin
kökenlerini, nerelerde nasıl kullanıldıklarını biraz araştırdığımızda çok
ilginç sonuçlara ulaşırız. Bazılarının binlerce yıldır kullanıldıklarını
öğrendiğimizde ; bu kelimelerle aramızda bir bağ oluştuğunu, sanki; bu
kelimelerin sihirli bir gücü olduğunu düşünür, geçmişte yaşayan insanların
dünyasına bir yolculuk yaparız. Kelimelerin
kökenlerini araştıran bilim dalının adı
etimoloji (köken bilim) dir.
FİLOLOJİ ve ETİMOLOJİ; Filoloji, Eski
Yunanca'da philos (sevgi) ve logos (kelime)
sözcüklerinin birleşmesi sonucunda ortaya çıkmıştır. "kelime sevgisi"
anlamındadır. Sözcük, bir dilin ya da dillerin arasındaki ilişkileri, o
dillerin tarihsel gelişimlerini ve yapısını inceleyen bir bilgi dalının adı
olarak kullanılmıştır. Dünyada var olmuş ve var olan dilleri inceler, diller
arasındaki akrabalık bağlarını , sözcük alışverişlerini araştırır.
Etimoloji (kökenbilim), bir dildeki sözcüklerin
köklerini (etymon), o dilin diğer dillerle ve o dili konuşan toplulukların
geçmişten bugüne diğer topluluklarla olan kültürel ilişkilerini araştırır. Bir
başka tabirle kökenbilim, bir kelimenin ya da dildeki benzer bir kullanımın
gelişme sürecinin ilk ortaya çıkışından itibaren izlenmesi, hangi dillerde ne
şekilde yayıldığının tesbit edilerek parça ya da bileşenlerinin analiz
edilmesidir. Bir sözcüğün en eski kaynak şekline etymon denmektedir.
http://tr.wikipedia.org./wiki/Etimoloji.
ETİMOLOJİ: Alm. Wortableitungslhre; Etymologie
(f), Fr. Etymologie, İng. Etymology. Bir kelimenin nereden geldiğini veya oluş
şeklini ve birçok kelimenin ortak kökünü bulma işi. Etimoloji, filolojinin bir
bölümü olup, kelimelerin manalarını,
köklerini mümkün olduğu kadar eskiye giderek araştırır. Etimoloji
yoluyla, kültürlerin gelişmesini ve birbirine olan tesirini anlamak mümkündür.
Etimologlar
artık hakkında doğrudan bilgi edinilemeyecek ölü diller hakkında, kalıntı ve
bulguları takip ederek çeşitli sonuçlar çıkartırlar. İlgili dillerdeki kelimeleri
karşılaştırarak ortak ana dil hakkında daha fazla bilgi elde edebilirler. Bir
seri olarak planladığım bu yazılarda da; bir sözcüğün en eski kaynak şekli olan
etymonlara mütevazi bir şekilde ve çok kısıtlı olan imkanlarım dahilinde
rastgele seçtiğim örneklerle ve kaynakları ile biraz değinilecektir. (Not: bu
kelimelerin Eski Yunanca'ya, Eski Türkçe'ye, Eski Farsça'ya v.b. dillere
nasıl ve ne şekilde geçtiğini araştırmaya maalesef imkanlarım yetmemektedir.).
Yararlandığım kaynakların kısaltmaları verilecektir.
Halen kullanmakta olduğumuz etymon kelimelerin
(geçmişten gelen kelimeler) ne kadar çok olduğunu biliyor musunuz .?..
Peki bilsek ne olur .?.. En azından geçmişimiz ve de geleceğimiz daha çok
aydınlanır. Tarihte bize öğretilen birçok şeyin yanlışlığı da ortaya çıkabilir.
Araştırmalarımda bu konuda yüzlerce etymon kelime buldum. Bu blogda bazı
kelimeler üzerinde durup, paylaşmaya çalışacağım.
Geçmişte kullanılmış, yazılmış ve etkileri günümüze
kadar binlerce yıl gelmiş, uzanmış, insanlığın ortak hafıza ve bilincinde yer
etmiş/kazınmış öyle kelime ve cümleler var ki; bunlardan bazıları, birkaçı bile
tam olarak incelense, tam ve doğru olarak çözümlense, bir mit/efsane/hayal gücü
kategorisi içinde ele alınıp düşünülmeseydi, Dünya'nın bilinen tarihi ve Dünya
gezegeni üzerinde insanlığın ve medeniyetin gelişimi bambaşka olurdu, hala da
olur.
Temel anlamları / anlatmak istedikleri, bizim, /
insanlığın şuurundan / bilincinden
kaybolmuş bir çok sözcük var.
Geçmişin derinliklerinden gelen
bazılarını; anlamlarını ve geçmişte
kullanıldıkları yerleri bilmeden; sözcüğün anlamını ve gücünü yokederek,
bilinçsizce hala kullanıyoruz. Örneğin 'selam' kelimesinin kökenini, anlamını
ve kullanıldığı coğrafyayı bilsek , çok daha bilinçli kullanırdık.
Devamı..http://aden-wwwaden.blogspot.com.tr/2015/02/sozcuklerin-gucugecmisten-gelen.html
Devamı..http://aden-wwwaden.blogspot.com.tr/2015/02/sozcuklerin-gucugecmisten-gelen.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder