6 Şubat 2015 Cuma

SÖZCÜKLERİN GÜCÜ / GEÇMİŞTEN GELEN KELİMELER...  I

Bazı kelimeler yaşayan ağaçlar / çınarlar gibidirler.

Dünya dillerinin doğum tarihlerini bilmeden yapılan etimolojik sözlükler, gerçekleri saptırmaktan öte bir anlam ve amaç taşımazlar. Ne yazık ki, içeride ve dışarıda bu husus bilinçli ya da kasıtlı olarak göz ardı edilir. İşte bu yüzden, siyasallaşmış ya da bağnazlaşmış kimi tarihçi(!) ve dilbilimciler(!) dil ve tarihin dalları ve budakları ile uğraşırken ormanı göremeyecek kadar körleşir; tarihin ilk yarısını yok sayacak kadar bağnazlaşırlar. Yerli veya yabancı bir etimolojik sözlüğe bakıldığında Tarihin ilk yarısında dünyada dil yokmuş kanısı doğar. Arınak. ÜNAL

Sözcüklerin bağrında ne öyküler saklıdır!. Yitip giden geçmişin yaşayan tanıklarıdır sözcükler. George Tomson. Tarih Öncesi Ege’den..

Kelimelerin gücünü anlamadan, insanların gücünü anlayamazsın. Konfiçyus

“Kelime sevgisi”  beni de etkisi altına almış olmalı ki bazı kelimelerin Sümerce ve Akadca’daki izlerini sürdüm.

Kadim toplumlarda sözcüklerin sadece anlamı değil, “gücü” de vardı. Sözcüklerin gücü onlar için bir gerçeklikti.

Günlük hayatımızda sıkça kullandığımız kelimelerin kökenlerini, nerelerde nasıl kullanıldıklarını biraz araştırdığımızda çok ilginç sonuçlara ulaşırız. Bazılarının binlerce yıldır kullanıldıklarını öğrendiğimizde ; bu kelimelerle aramızda bir bağ oluştuğunu, sanki; bu kelimelerin sihirli bir gücü olduğunu düşünür, geçmişte yaşayan insanların dünyasına bir yolculuk yaparız.  Kelimelerin kökenlerini araştıran  bilim dalının adı etimoloji  (köken bilim) dir.

FİLOLOJİ ve ETİMOLOJİ; Filoloji, Eski Yunanca'da philos (sevgi) ve logos (kelime) sözcüklerinin birleşmesi sonucunda ortaya çıkmıştır. "kelime sevgisi" anlamındadır. Sözcük, bir dilin ya da dillerin arasındaki ilişkileri, o dillerin tarihsel gelişimlerini ve yapısını inceleyen bir bilgi dalının adı olarak kullanılmıştır. Dünyada var olmuş ve var olan dilleri inceler, diller arasındaki akrabalık bağlarını , sözcük alışverişlerini araştırır.

Etimoloji (kökenbilim), bir dildeki sözcüklerin köklerini (etymon), o dilin diğer dillerle ve o dili konuşan toplulukların geçmişten bugüne diğer topluluklarla olan kültürel ilişkilerini araştırır. Bir başka tabirle kökenbilim, bir kelimenin ya da dildeki benzer bir kullanımın gelişme sürecinin ilk ortaya çıkışından itibaren izlenmesi, hangi dillerde ne şekilde yayıldığının tesbit edilerek parça ya da bileşenlerinin analiz edilmesidir. Bir sözcüğün en eski kaynak şekline etymon denmektedir. http://tr.wikipedia.org./wiki/Etimoloji.

ETİMOLOJİ: Alm. Wortableitungslhre; Etymologie (f), Fr. Etymologie, İng. Etymology. Bir kelimenin nereden geldiğini veya oluş şeklini ve birçok kelimenin ortak kökünü bulma işi. Etimoloji, filolojinin bir bölümü olup, kelimelerin manalarını,  köklerini mümkün olduğu kadar eskiye giderek araştırır. Etimoloji yoluyla, kültürlerin gelişmesini ve birbirine olan tesirini anlamak mümkündür.

Etimologlar artık hakkında doğrudan bilgi edinilemeyecek ölü diller hakkında, kalıntı ve bulguları takip ederek çeşitli sonuçlar çıkartırlar. İlgili dillerdeki kelimeleri karşılaştırarak ortak ana dil hakkında daha fazla bilgi elde edebilirler. Bir seri olarak planladığım bu yazılarda da; bir sözcüğün en eski kaynak şekli olan etymonlara mütevazi bir şekilde ve çok kısıtlı olan imkanlarım dahilinde rastgele seçtiğim örneklerle ve kaynakları ile biraz değinilecektir. (Not: bu kelimelerin Eski Yunanca'ya, Eski Türkçe'ye, Eski Farsça'ya v.b. dillere nasıl ve ne şekilde geçtiğini araştırmaya maalesef imkanlarım yetmemektedir.). Yararlandığım kaynakların kısaltmaları verilecektir.


Halen kullanmakta olduğumuz etymon kelimelerin (geçmişten gelen kelimeler) ne  kadar çok olduğunu biliyor musunuz .?.. Peki bilsek ne olur .?.. En azından geçmişimiz ve de geleceğimiz daha çok aydınlanır. Tarihte bize öğretilen birçok şeyin yanlışlığı da ortaya çıkabilir. Araştırmalarımda bu konuda yüzlerce etymon kelime buldum. Bu blogda  bazı  kelimeler üzerinde durup,  paylaşmaya çalışacağım.
Geçmişte kullanılmış, yazılmış ve etkileri günümüze kadar binlerce yıl gelmiş, uzanmış, insanlığın ortak hafıza ve bilincinde yer etmiş/kazınmış öyle kelime ve cümleler var ki; bunlardan bazıları, birkaçı bile tam olarak incelense, tam ve doğru olarak çözümlense, bir mit/efsane/hayal gücü kategorisi içinde ele alınıp düşünülmeseydi, Dünya'nın bilinen tarihi ve Dünya gezegeni üzerinde insanlığın ve medeniyetin gelişimi bambaşka olurdu, hala da olur.

Temel anlamları / anlatmak istedikleri, bizim, / insanlığın şuurundan / bilincinden  kaybolmuş bir çok sözcük var.  Geçmişin derinliklerinden  gelen bazılarını;  anlamlarını ve geçmişte kullanıldıkları yerleri bilmeden; sözcüğün anlamını ve gücünü yokederek, bilinçsizce hala kullanıyoruz. Örneğin 'selam' kelimesinin kökenini, anlamını ve kullanıldığı coğrafyayı bilsek , çok daha bilinçli kullanırdık.
Devamı..http://aden-wwwaden.blogspot.com.tr/2015/02/sozcuklerin-gucugecmisten-gelen.html


Hiç yorum yok: