papirüs ~ Fr. papyrus Mısır'da yetişen bir bitkıden elde
edile kâğıt benzeri madde ~ Lat. papyrus ~ Eyun. papýros παπύρος ~ Mıs → papel .
NETS
papirüs Fr. papyrus.
(papi'rüs) 1. bit. b. Papirüsgillerden, Nil kıyılarında yetişen,
sürüngen, çıplak saplı, otsu bir bitki (Cyperus papirus). 2. Eski
Mısırlıların bu bitkinin saplarından yaptıkları kâğıt. Türkçe Sözlük
biblio+~ Fr./İng. biblio+ +kitap ~ Eyun. byblíon/biblíon βυβλίον/βιβλίον papirüs
rulosu, kitap < Eyun.býblos/bíblos βύβλος/βίβλος papirüs +ion < Eyun. Byblos βυβλος papirüs
ticaretiyle ünlü bir Fenike kenti, modern Cübeyl < Fen. Gubla "tepecik",
● Fr./İng. Bible (Kutsal Kitap) esasen
sadece “kitap” anlamındadır. ● Byblos kentinin Arapça adı olan Cubayl de
tepecik anlamına gelir. Karş. cebel. NETS
Papirüs (Alm. Papyruss, Fr. Papyrus, İng.
Papyrus, Rusça папирус, İsp. papiro, İt. Papiro.), bataklık kıyılarında
yetişen, 2-3 metre boylarında, kamışa benzeyen, çok yıllık bir otsu bitkidir.
Bitkinin gövdeleri üç köşeli, sert ve düğüm (nod)leri yoktur. Çiçekler, küçük
başaklar hâlinde olup; bunlar da şemşiyeye benzer durumlar yaparlar. Çiçekleri
6 parça ve kıl gibi incedir. Koyuu yeşil olan papirus, bir yıl boyunca
yapraklarını dökmeyen bir bitkidir. Eğik yaprakları, gövdenin ucundaki püsküllü
kısımda bulunur.
Papirüs, çok eskiden beri Mısır'da Nil kıyısında tarımı
yapılmış olan bir bitkidir. Ancak bugün Aşağı Mısır'da bu bitki, hemen hemen
hiç kalmamıştır. Yukarı Mısır ve Habeşiştan (Etiyopya)'da yer yer
görülmektedir.[1]
Eski Mısırlılar'ın yelken, bez, hasır ve yazı kağıdı olarak kullandıkları papirüs; onlardan Yunanlılar'a, daha sonra Romalılar'a intikal etti ve M.S. 3. yüzyılda yerini parşömen alıncaya dek kullanımı sürdürüldü.
Yunanca papirüs kelimesi Kıptice'den ödünç alınmış ve neredeyse tüm batı dillerine girmiştir.
İngilizce paper “kâğıt” ve Türk argosunda “para” anlamına gelen “papel” kelimelerinin de orijini bu kelime olmalıdır.
Eski Mısırlılar'ın yelken, bez, hasır ve yazı kağıdı olarak kullandıkları papirüs; onlardan Yunanlılar'a, daha sonra Romalılar'a intikal etti ve M.S. 3. yüzyılda yerini parşömen alıncaya dek kullanımı sürdürüldü.
Yunanca papirüs kelimesi Kıptice'den ödünç alınmış ve neredeyse tüm batı dillerine girmiştir.
İngilizce paper “kâğıt” ve Türk argosunda “para” anlamına gelen “papel” kelimelerinin de orijini bu kelime olmalıdır.
Papirüs,eski Mısırlılar için önemli bir bitkiydi. Gıda olarak
kullanıldığı gibi; yapraklarından da hasır, sepet imal ediliyordu.
Papirüs, kağıt üretiminde de kullanılırdı. Bunun için,
sapların tabakaları hafif hafif dövmeyle ayrılır, sonra da bunları 5-6 cm
boyunda şeritler hâlinde keserek uç uca ve yan yana yapıştırılarak sayfalar
halinde tabakalar yaparlardı. Bu tabakalar, perdahlanır; böceklerin yememesi
için üzerine sedir yağı sürülürdü. Bu tabakaların üzerine kamış kullanarak
mangal kömürü, sübye ve başka maddelerden meydana gelen mürekkeple yazı yazarlardı.
Yapılması, parşömenden çok daha ucuza mâl olduğu ve uzun zaman muhafaza
edilebildiği için; papirüs, edebî yazışmalardan resmî yazışmalara kadar çeşitli
alanlarda kullanılmıştır.
Bu papirüs sayfaları, günümüze kadar saklanmış olup çok
önemli tarihî belgelerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur.
Eski Mısırca’dan geçmiştir.
par(-lamak),
parıldamak, parıl-tı, pırıl-tı ışıklanmak, ışımak, alevlenmek, ışıltılar saçmak
? < İtal. brillo kristal < Lat. beryllus < Ar. billur
kristal < Eyun. bérillos zümrüt, akuamarin ve benzerlerini
kapsayan değerli taş türü? < Akad. barāru parlamak, kıvılcımlar saçmak? < Akad. barāqu(m) aydınlatmak, ışık vermek,
parlamak. ŞİMŞEK
parlak : işin : yıldırım, çakın, bark, —
Blitz, Leuchten des Blitzes, Wetterleuchten, ÇAOS
par-lamak Tü. parıl. NETS
pelikan balak; (Süm.); ???
~ Fr. pélican bir
tür kuş, pelecanus << Olat. pelecanus ~ Eyun. pelekán πελεκάν
"balta gagalı", (veya ağaçkakan) < Eyun. pélekys πέλεκυς sivri
uçlu balta = Akad. pilaqqu iğ ~ Sümer balak. NETS
pelikan Fr. pélican. Pelikangillerden,
pembeye çalan beyaz tüylü, kanatları gri renkli, alt gagasında deriden bir
kesesi olan iri kuş, kaşıkçı kuşu (Pelecanus onocrotalus).
Türkçe Sözlük
pi ~ Ylat. pi matematikte bir
sayı ☼ 1748 Leonhart Euler, İsviç. matematikçi
(1707-83). ~ Eyun. pi πι Yunan alfabesinde
π harfi ~ Fen. pē ağız, Fenike alfabesinin
onyedinci harfi
● Eyun. perifereia (çevre) sözcüğünün ilk harfinden. NETS
Bkz;
alfa, alfabe, beta, cim, delta, elif, epsilon, gama, lam, cim, omega, sigma,
piramit ~ Fr. pyramide 1.
Mısır ehramı, 2. Mısır ehramlarına benzeyen geometrik
şekil ~ Eyun. pyramís,
-d- πυραμίς, -δ-~ Mıs. pimar .
NETS
Eski Yunanca’ya Eski Mısırca’dan geçmiştir.
a.
mat. 1. Tepeleri ortak bir noktada birleşen, tabanları da herhangi bir
çokgenin birer kenarı olan birtakım üçgenlerden oluşmuş cisim, ehram.
2. Gösteri jimnastiklerinde, jimnastikçilerin, araçlı veya araçsız olarak
birbirlerinin omuzlarında, dizlerinde oluşturdukları gösterişli ve düzenli
biçimler. 3. Mısır firavunlarının mezarı, ehram. Türkçe Sözlük piramit, -di Fr. pyramide
pire < ET. bürge < ? Ar. burgüt
peršā’um
, per’ašum, paršau, puru’zu
pire > İbr. par’ōš, İtal. pulce pire, İsp. pulga.
Kelimelerin benzerliği düşündürücüdür. ŞİMŞEK
pire ETü. bürge KTü. büre
/bürşe/
bürçe
pür
<< ATü . NETS
pirpirim /
pürpürüm yörs.
Semizotu, ağızlarda pürpürüm olarak da geçer(EREN) < Erm. p’rp’rem
semizotu < Fa. parparam < Akad. parparhû, papparhu, papparhittum,
papparhātu semizotu < Süm. BABBAR.HI(.SAR). ŞİMŞEK
pirpirim Erm. p'rp'rem փրփրեմ = Kürd. pirpir/pirpar= Fa. parparan/parparī پرپرن/پرپرى. NETS
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder