Asya ~ İt. Asia < Lat. Asia ~ Eyun. Asia ασια Akdeniz'in doğusundaki
ülkelerin genel adı = Akad. asū çıkmak, güneş doğmak
● Karş. avrupa.
NETS
Asya < İtal./Lat. Asia < Eyun. Asia Akdeniz’in
doğusundaki ülkelerin genel adı < Akad. asu güneşin çıkışı, doğuşu, güneşin
doğduğu yer < İbr. yatsa yukarı gitmek. ŞİMŞEK. 2007
Asya Hit. Assuva. İlkçağ batı dillerine Lat. Asia olarak geçti. Önceleri Lidya’da bir yerleşme yerinin adıydı,
sonraları Anadolu’nun bütününe “Küçük Asya” diye çevrilen, verilen bir ad oldu.
Lidya diline Hitit dilinden, ona da daha önceki Anadolu dillerinden geçti. Ass kökü (iki ss’li) Grek-Latin
dilleriyle açıklanamaz, Anadolu kaynaklıdır. İZEY
ata, baba ab, ab-ba (Süm.);
ad, ad-da / ab (abba). pap.
a : baba. Akad. abum.
a-a/aya. abum. baba.
a-a/aya-gula : büyük baba, dede.
aya/a-a
: abum baba
ab-ba : baba, ata, dede, yaşlı. abum.
ad-da : büyük baba, dede, ata. abum.
ad-ad-da:
dede. abi abi
ad-da-da : büyük baba, dede, ata, ecdat, soy,
cet.
ad:
abum. baba
a-da/ada: abum. baba
lu2a-ba:
abum. Baba.
a-ia/aya2. abum. Baba, kök,köken,merkez
adda/adda2:
abum. Büyük baba, dede,
ata.
ad-da-ab-ba/ad-da-da: büyük baba, dede, ata, ecdad, soy,
cet. SNAX
ab-ba diĝir-am3 inim-ma-ni zid-da. ETCSL c.5.6.1-259
ab-ba a lu2-bi nu-ĝa2-ĝa2. ETCSL c.2.1.5-203
inim ab-ba iri-na-ke4 šag4-še3 nu-mu-na-gid2. ETCSL c.1.8.1.1-17
a-a den-lil2-le. ‘baba, ata Enlil’
abba.
Greis-yaşlı. Aba=ata
(Orh.)Fritz Hommel.
ad-ama: grossvater, mütterlichersites.
Ananın atası. Anne tarafından büyükbaba . B.
Huebner
aya2, aya [FATHER]. SSED
ata اتا Baba, ata. DVLT
aba آبا (Tibet) Baba.DVLT
babaya wr. ba-ba-ya" old man"
Akad. paršumu .SULE
a-a (aya); father.
ab-ba, ábba(ABxÁŠ) old man, elder, wise
man; father; witness .ab-ba-ab-ba
grandfather.ad, ad-da father; forefather, great great-grandfather (so PSD). ESUG
a-a, a "Vater" Akad. abu.
SUZE
abu father, A.A, AB.BA TASD
ab-ba
wr. ab; ab-ba; abba2 "old (person); witness; father;
elder; an official" Akad. abu; šību. TPSD
ab, ab-ba; Mong. ; aba, Hung.; apa.
ad, ad-da; Mong: ecze-ge, Hung: atya TOTH.
ab-ba: father; elder; ancestor (Akad.
loanword). ad-da: (cf., ada). ab-(ba): (cf., aba). ANSD
old = _su-n� (n=person) | *ić� >is ~ �s_ =ancestor, ancient
old
man =abba, ab |*oppa >ap-�=old man; {p>v} av- =old .
old
woman=umu� |
*oma > any-�=old
woman SUVO.
ata
;
[ETü] UyB <1000 alm="" at-ta.="" ata="" b="" baba="" bir="" daha="" dili="" eski="" k="" ka="" kenli="" muhtemelen="" n="" nbsp="" oc="" ocuk="" olan="" olup="" r.="" s="" t="" yerini="" z="" zc="">NETS1000>
ata Hit. attas/addas. ata,baba. Asya türkçesinde ata (baba) sözcüğü vardır.
Anadolu dillerinde atta sözcüğü yalnız baba anlamını değil, ulusun başı,
yöneticisi, önderi karşılığını da içerir. Hur. attai, Süm. ad, Kopt. atef, El. atta, Bas. Atta, Hit. attas/addas, Ak. abü. Köklerin tıpkılığı yanında anlam özdeşliği (vardır). İZEY
ata 1. dədə. {ese (yenisey). etseke (moğul).
ad (sumer)). ta (sumer). atya (macar). aita (bask). tate (alban). atu (hitit ):
böyük. ağa isa (fin). atta (yunan). teta (rus). 1. dədə. əsə (yenisey). atsəkə.
- ata ana: dədə əçə. 1. ulu, sayqıdəğər kişi. 1. yarın. sabah. ertənğ. 1. öbgə.
soy. baba. dədə. cəd. 1. adın, soyun bağlı olduğu kök. ARIN1.
tətə
dədə. 1. ağan. ağa. 1.ağababa. ağbaba. böyükdədə. 1.şex. şeyx. 1. ata. çəçə. kəkə.
kəkəmə. kəkəc. kəkələc. kəkəy. kəvkə. kəköy. pəltək. pəltək qonuşan. - qartdədə:
qartata: böyükata. böyük dədə. baba.
-
böyük dədə: atabəy. (ese (yenisey). etseke (moğul). ad(sumer). ta(sumer). atya
(macar). aita (bask). tate (alban). atu (hitit): böyük. ağa isa (fin).
atta(yunan). tetarus). ARIN1
ata kelimesi de aga ile bağlantılı olmalıdır.
Sümerce
ADA: ata. Türk dilinde ATA(ADA) ata
(umum türk). Olcas Süleyman
ata ‘Ata, baba, büyük baba’
ata (Uyg.,DLT)
ata (Az., Bşk., Kırg., TatK., Uyg.)
atay (Bşk., TatK.,)
åtä (Özb.)
äti (TatK.)
äke (Kzk.)
kăka (Trkm.). TUGÜ
Proto-Semitic: *ʔab-
Afroasiatic
etymology: Afroasiatic
etymology
Meaning: 'father'
Akkadian: abu 'father'
(CAD A1, 67; AHw., 7)
Ugaritic: ʔab id.
(DUL, 2)
Phoenician: ʔb id.
(T, 1)
Hebrew: ʔāb id.
(KB, 1)
Judaic Aramaic: ʔabbā
id. (Ja., 2)
Syrian Aramaic: ʔabbā
id. (Brock., 1)
Mandaic
Aramaic: ab, aba id. (DM, 1)
Arabic: ʔab- id.
(BK 1, 6)
Epigraphic South
Arabian: SAB MIN QAT ʔb id. (SD, 1; LM, 1; Ricks, 3)
Geʕez
(Ethiopian): ʔab id. (LGz., 2)
Tigre: ʔab id.
(LH, 365)
Tigrai
(Tigriñña): ʔabbo id. (Bass., 515)
Amharic: abbat id.
(K, 1199)
Harari: āw
ДОДЕЛАТЬ
East Ethiopic: ZWY
ābu, SEL abot, WOL abbä, ab_ot id. (LGur., 4)
Gurage: CHA EZ̆A
MUH MSQ GOG ab, ENM GYT ab_ SOD ab_i, CHA EZ̆̆A END aw id. (LGur., 4)
Mehri: ḥáyb id.
(JM, 2)
Jibbali: ʔiy id.
(JJ, 1), cf. ʔeb 'big'
Harsusi: ḥayb id.
(JH, 1)
Soqotri: ʔeʔǝb
'big'.NODI. http://starling.rinet.ru
Proto-Afro-Asiatic: *ʔab-
Meaning: father
Borean etymology: Borean etymology
Semitic: *ʔab- 'father'
Berber: *ʔab(b)- 'father'
Egyptian: ꜣb.t 'family' (OK), 'parents' (n)
Western Chadic: *ʔa/ub- 'father'
Central Chadic: *ʔab- 'father'
East Chadic: *ʔab- 'man' (?)
Central Cushitic
(Agaw): *ʔab- 'father'
Saho-Afar: *ʔab- 'father'
Low East
Cushitic: *ʔab- 'father'
High East
Cushitic: *ʔab- 'father,
uncle'
South Cushitic: *ʔab- 'father'. NODI
ata: Etrüskçe’ de apa. Prof. Mario Alinei
ata : peder, valid, baba, musinn,
ihtiar, muhterem adam, seyid ata ve peder ata gibi. — Vater, alt, ein geehrter
Mann.
ata= Père.
Cf.
sumérien ad et ta = id.; lapon et hongrois atya = id.; basque aita = id.;
chinois (Changhai) ah-tiah = id.; médique (ou néo-susien ?) ate ou hate = id.;
hittite atu = grand, seigneur; makua (Afrique Orientale) atiti ou athithi =
père; finnois isa id.; samoyède (de
Yénisséi) ese = id.; mongol etzeke = id.; albanais tate = id.; berbère (de
Touat et de Gourara) iddi = id.; circassien yat et tad = id.; chaldéen et et
etf = id.; cambodgien ta = aieul, acetre.
Cf. encore: grec arra = père ;
italien (du Tessin) atta = id.; irlandais et gaélique athair = id.; latin
atavus = bisaieul; italien (de Bergame) tata = père russe teta et otetz = id. Bedros Keresteciyan
ata : 1. ulu, saygıdeğer kişi 2. baba, dede, ced 3. adın ve soyun bağlı olduğu kök
Proto-Indo
Europan: *ata, *atta
Nostratic
etymology: Nostratic
etymology
Meaning: father
Hittite: atta- c., Lyd. ata- (Tischler 92)
Other
Iranian: Osset. äda `Vater'
Old Greek: voc. átta `Väterchen'
Slavic: *otьcь,
*otьnъ(jь)
Germanic: *áɵ-Vl=;
*ṓɵ-Vl=; *ōd-ṓ f.; *att-an- m.
Latin: atta m. `Vater; Kosewort der Kinder dem
Vater gegenüber'
Celtic: MIr aite
`Pflegevater'
Albanian: at
`Vater'
Russ. meaning: отец.
NODI
apa : büyük anlamına
gelir. ayrıca bir unvandır. atalar (ecdat) ve karluk türkçesi’nde ana anlamına gelir.
apa : ulu, büyük,
saygıyı ve hürmeti haketmiş kişi (bazı türk bölgelerinde “baba” anlamına da
kullanılmaktadır. Türk adlarının Etimolojik
Sözlüğü. Hadi.
Eastern
Syriac :ܐܲܒ݂ܵܐ
Western
Syriac :ܐܰܒ݂ܳܐ
Eastern
phonetic :' aw wa
Western
phonetic :' a: bo: English :father
;French :père ;Dialect :Classical SyriacArabic :ʾab أب «father» «père»
Hebrew
:av, aba אָב, אַבָּא «father» «père». Syriac dictionary
at-ta / atti
Hititler.pdf Hititçe’de ata,baba.
ad-da/ab-ba: ata,ihtiyar, yaşlı, dede. SNAX
Bkz. abla, aga, ağa,
ahi, ana, anne, baba, dede, ebe,
emmi, mama, pap, ümmü, ümmet, valide
avret/avrat ~ Ar. ˁawra ͭ عورة [#ˁwr] 1.
ayıplı ve özürlü olma, ayıp, kusur, 2. edep yerleri ~ İbr. ˁerwah ערוה çıplaklık, edep yerleri, ayıp < İbr. #ˁrh ערה çıplak olma, (edep yerlerini) örtmeme (= Akad. ūru (özellikle
kadının) edep yeri ) → ari1
● Arapça sözcük İbraniceden
alıntı olmakla birlikte Ar. #ˁwr (kusurlu veya sakat olma) köküyle
birleşmiştir. Oysa İbr.#ˁrh kökü Ar. #ˁry (üryan,
çıplak olma) ile eşdeğerdir. Bak ari1. NETS
avrat: ~? Ar. ˁawrāt عورات [#ˁwr çoğ.] (kadının)
edep yerleri, zaaf ve kusurlar < Ar. ˁawra ͭ عورة kusur, özür, edep yeri→ avret
● Arapça “(özellikle kadının) örtünmesi gereken yerleri” anlamına
gelen sözcük kullanımda muhtemelen Etü.
urağut (kadın) ile birleştirilmiştir. NETS
ūru : nakedness of a man,
nakedness of a woman, vagina, representation of pubic triangle. AKDI
avrat/ avret
< Ar. ‘awra edep yeri, vücüdun örtülmesi
gereken bölümü, ayıp şey < # ‘wr
ayıp, eksik, özürlü olma, eğreti olma Akad. ūru
kadın veya erkeğin edep yerleri, kadın cinsel organını simgeleyen kutsal üçgen
< Akad eru, aru çıplak olmak > İbr. ‘arwā kadının edep yerleri. Şimşek
avrat Ar. avret
kişinin utanılacak yeri, gizlenmesi gereken yeri, ut yeri’nden avrat, erkeğin
eşi, karısı. İZEY
avret Ar. ¤avret a. Edep yeri. Türkçe
Sözlük
Avrupa~ İt. Europa << Lat Europa ~ Eyun. Europē ευροπη Batı ülkelerinin genel
adı ~ Aram. ˁrēbā ערבא gün batımı,
Batı = Akad. erēbu → garp
● Karş. asya. NETS
erebu. Setting of the sun. TASD
Avrupa İt. europa . Dünya üzerinde yer
alan kıtalardan biri. Türkçe
Sözlük
Avrupa İng.europe,Alm.europa, Fr.europe
erebu : [Sky → Astronomy]
erēbu : G. to enter, go in
(+ana), come in (+vent.) ; to arrive ; to set (sun) D. to record
sth. on a tablet (+ana) Š. to introduce s.o. ; to
station (troops) ; to bring in, import ; to send in (a
letter). AKDI
ereb šamši wr. utu-šu2-uš; utu-šuš2 "sunset;
the West" Akad. ereb šamši.
TPSD
Avrupa < İtal. Europa < Lat. Europa
< Eyun. Eurrope < İbr. ‘rb ‘akşam (‘ereb) < Akad. erbu(m) gün batımı, güneş batması, gurub, akşam, İsp. Europa, İng. Europe. Eyun. erebos
karanlık, yer altı ülkesi. ŞİMŞEK. 2007
akşam Har. Akhşam gecenin başlaması.
Har. şam (gece), akh
(başlama, başlangıç). İZEY
akşam Soğdca χşām "akşam,
akşam yemeği" sözcüğünden alıntıdır. Soğdca sözcük Avesta (Zend)
dilinde χşapn "akşam
veya gece. Sans. kşapā क्षप् gece.
NETS
avuç ŞU (Süm.) el. Türk dili UŞ (US,Uuş, UUS) Avuç (umum Türk)
UŞ-TA-DI tuttu, yakaladı, tutmuş. Olcas
avuç ET. adutça sözcüğünden evrilmiştir. sözcük ET.
adut veya avut "avuç" sözcüğünden Eski Türkçe +çA ekiyle
türetilmiştir. NETS
šu (Süm.)
el . qatum. SNAX
šu "Hand" . Akad. qātu. SUZE
azık Hit. azzıka/ azzike yiyecek, Hit. ezza yemek
yemek, eski Alm. dilinde ezzan,
çağdaş Alm. essen yemek yemek. İZEY
azık ET. azuk sözcüğünden evrilmiştir. NETS
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder