baba ‘. çocuğu olmuş erkek’ =Uyg. baba, =Alt. ada
baba ‘dede’ (Az., Kzk.)
båbå ‘dede’ (Özb.)
babay ‘dede’ (Bşk., TatK.)
bäba ‘dede’ (Trkm.)
babakay ‘dede’ (Bşk.)
buva ‘dede’ (Özb., Uyg.)
ata-baba ‘dede’ (Kzk.)
bab (Kürt.)
bäbä ‘dede, baba’ (Fars.)
baba (Laz.)
babi
(Zaza.)
dada (Uyg.). TUGÜ
father,elder, ancestor =abba |*appa >apa=father,� av, �=old;� ap-� =old man
father=
ada, ad = father {t�>d}� | *atta
>atya =father .. SUVO
baba
Fars. baba, Süm. abba, Akad. abu,
Ar. eb. İZEY
PAVA Etrüskçe ‘baba, soy’. Prof. Mario Alinei
pab, pap, pa4:
father; brother; man; leader [PAP archaic frequency: 501; concatenation of 2
sign variants] .?**
Proto-Semitic:
*dad-
Proto-Afro-Asiatic:
*dad- (?)
Meaning:
(nursing) mother
Semitic:
*dad- 'nursing mother'
Meaning:
'nursing mother'
Arabic:
dad-a(h)
Western
Chadic: *dad- 'mother' 1, 'sister' 2
Central
Chadic: *dad- 'mother' 1,'grandmother' 2
Kifri=Giwo:
dàadá
Sayanchi:
dàdaʔ
Ngizim:
dàadá
Meaning:
'mother' 1, 'grandmother'
Mbara:
dā̀dá
Malgwa:
dā̀dá
Gisiga:
dada.SEET.
Proto-Semitic:
*ʔab-
Afroasiatic
etymology: Afroasiatic etymology
Meaning:
'father'
Akkadian:
abu 'father'
Ugaritic:
ʔab
Phoenician:
ʔb
Hebrew:
ʔāb
Judaic
Aramaic: ʔabbā
Syrian
Aramaic: ʔabbā
Mandaic
Aramaic: ab, aba
Arabic:
ʔab-
Epigraphic
South Arabian:
Geʕez
(Ethiopian): ʔab
Tigre:
ʔab
Tigrai
(Tigriñña): ʔabbo
Amharic:
abbat
Harari:
āw
East
Ethiopic: ZWY ābu, abot, abbä, ab_ot
Gurage:
CHA EZ̆A MUH MSQ GOG ab, ENM GYT ab_ SOD ab_i, CHA EZ̆̆A END aw
Mehri:
ḥáyb
Jibbali:
ʔiy
Harsusi:
ḥayb
Soqotri:
ʔeʔǝb 'big'. SEET.
Proto-Afro-Asiatic:
*ʔab-
Meaning:
father
Borean
etymology: Borean etymology
Semitic:
*ʔab- 'father'
Berber:
*ʔab(b)- 'father'
Egyptian:
ꜣb.t 'family' (OK), 'parents' (n)
Western
Chadic: *ʔa/ub- 'father'
Central
Chadic: *ʔab- 'father'
East
Chadic: *ʔab- 'man' (?)
Central
Cushitic (Agaw): *ʔab- 'father'
Saho-Afar:
*ʔab- 'father'
Low
East Cushitic: *ʔab- 'father'
High
East Cushitic: *ʔab- 'father, uncle'
South
Cushitic: *ʔab- 'father'
Omotic:
Cf. Ong yooba 'person' ('man' ).SEET.
Proto-Semitic:
*bāb-
Afroasiatic
etymology: Afroasiatic etymology
Meaning:
'father' 1, 'grandfather'
Syrian
Aramaic: bābā
Modern
Aramaic: bâbâ
Mandaic
Aramaic: baba
Arabic:
bābā
Harari:
bāb (in address: bābā)
Gurage:
Eža bʷäbbo, bäbbo 'form of address to an elder brother'
Soqotri:
bébe (bāba) . SEET.
abba [FATHER] wr. ab; ab-ba; abba2
"old (person); witness; father; elder; an official" Akad. abu;
šību. pap "first and foremost, pre-eminent; father; male, virile;
brother"
Proto-Afro-Asiatic:
*bab-
Meaning:
father
Semitic:
*bāba- 'father' 1, 'grandfather' 2
Berber:
*bab- 'father' 1, 'owner, master' 2
Western
Chadic: *bab- 'father'
Central
Chadic: *bab- 'father'
East
Chadic: *bab- 'father'
Beḍauye
(Beja): baaba 'father'
Low
East Cushitic: *ʔa-bab- 'father'
South
Cushitic: *bab- 'father'
Omotic:
*bab- 'father'
Proto-Semitic:
*bāb-
Afroasiatic
etymology:
Meaning:
'father' 1, 'grandfather' 2
Syrian
Aramaic: bābā 1 (Brock 57)
Modern
Aramaic: ba^ba^ 1 (Maclean 24)
Mandaic
Aramaic: baba 1 (DM 45)
Arabic:
bābā 1 (BK 1, 78)
Harari:
bāb (in address: bābā) 2 (LHar, 39)
Gurage:
Eža bʷäbbo, bäbbo 'form of address to an elder brother'
Soqotri:
bébe (bāba) 1 (LS, 80)
Proto-Semitic:
*ʔab-
Afroasiatic
etymology:
Meaning:
'father'
Akkadian:
abu
'father' (CAD A1, 67; AHw., 7)
Ugaritic:
ʔab id. (DUL, 2)
Phoenician:
ʔb id. (T, 1)
Hebrew:
ʔāb id. (KB, 1)
Judaic
Aramaic: ʔabbā id. (Ja., 2)
Syrian
Aramaic: ʔabbā id. (Brock., 1)
Mandaic
Aramaic: ab, aba id. (DM, 1)
Arabic:
ʔab- id. (BK 1, 6)
Epigraphic
South Arabian:
Geʕez
(Ethiopian): ʔab id. (LGz., 2)
Tigre:
ʔab id. (LH, 365)
Tigrai
(Tigriñña): ʔabbo id. (Bass., 515)
Amharic:
abbat id. (K, 1199)
Harari:
āw ДОДЕЛАТЬ
East
Ethiopic: ZWY ābu, SEL abot, WOL abbä, ab_ot id. (LGur., 4)
Mehri:
ḥáyb id. (JM, 2)
Jibbali:
ʔiy id. (JJ, 1), cf. ʔeb 'big'
Harsusi:
ḥayb id. (JH, 1)
Soqotri:
ʔeʔǝb 'big'. SSED
baba : ata, cid, peder, ebu; deve. —
Vater, Ahn; Kameel. ÇAOS
Proto-Afro-Asiatic: *bab-
Meaning: father
Semitic: *bāba- 'father'
1, 'grandfather' 2
Western Chadic: *bab- 'father'
Central Chadic: *bab- 'father'
East Chadic: *bab- 'father'
Beḍauye (Beja): baaba 'father'
Low East
Cushitic: *ʔa-bab- 'father'
South Cushitic: *bab- 'father'
Omotic: *bab- 'father'. NODI
baba
[Kıp] İdr 1312 baba 1. saygı ve sevgi hitabı, 2. yaşlı
adam, 3. baba, dede, ata
[TTü] TS <1400 a="" av="" ba-ba="" i="" kal="" ki="" n="" nbsp="" o:p="" oc.="" sesli="">1400>
[TTü] TS <1400 a="" av="" ba-ba="" i="" kal="" ki="" n="" nbsp="" o:p="" oc.="" sesli="">1400>
Tüm
toplumlarda ortak görünen bir enfantil simge-sesten, çeşitli dillere
"yaşlı ve saygın erkek, baba" anlamına gelen sözcükler
türetilmiştir.Karş. Fa baba/babū < OFa, Sans. baba (baba,muhteremkişi,derviş), Çin. baba, Yun. papá, Fr. papa vb. NETS
ab :Abhazca, Arapça, modern Moğolca,
Samaritence, ve Ugaritçede "baba, ata" anlamındadır. aba sözcüğü de Abaza dilinde, modern
Altaycada, Afgan, Kui, Kumandin, Malgaş,
Parya (Gissar), Puştu, Sagay, Somray, Tabasaran, Teleüt, Tuba-kiji, Şinasa,
Şors, Habeş dillerinde de "baba"
demektir. "mam"; Bili-bili
dilinde "baba", Vahgi dilinde "anası", Benca dilinde
"ana", Komi dilinde "ana", Margum-mana dilinde
"baba", Mitebog dilinde "baba" anlamındadır. Mama terimi
Alur dilinde "anam", Assami dilinde "dayı", Asu dilinde
"ana", Bengal, Braui dilinde "amca", Bhili (Gucarati)
dilinde "dayı", Maharaştra Bhili dilinde "teyze",
"hala", "kaynata", Vella dilinde "baba", Osmanlı
türkçesinde "ana", Gürcü dilinde "baba", Zanzibar dilinde
"ana", Kabul lehçesinde "dayı", Karaim (Lutsk) dilinde
"ana", Koyta dilinde "baba", Çicede "mama",
Lingal, Malgap dilinde "ana", Mançurcada "nine", Hint
dilinde "dayı", Telegü dilinde "amca", Tobol tatarcasında ,
Uygurcada "baba anne", Tacik Çistoni lehçesinde "dayı",
Nguna dilinde "babam", Ruanda dilinde "anam", Rusçada
"ana" demektir. Fattah.
2004
áp῾a father: Tung. *apa; Mong. *ab[u];
Turk. *apa; Kor. *àpí.
PTung.
*apa grandfather; uncle (elder brother of father, mother)
(дедушка;
дядя (старший брат отца, матери)): Neg. apa; Nan. papa
(Naikh.),
fafa (Bik.) (redupl.).
◊
ТМС 1, 47, 2, 34.
PMong.
*ab[u] 1 father 2 paternal uncle (1 отец 2 дядя со стороны
отца):
MMong. abaqa (HY 28, SH) 2, abaɣa (MA 402) 2; WMong. abu, aba
1,
abaɣa 2 (L 2, 5); Kh. av 1; avga 2; Bur. aba 1; abgaj 2; Kalm. āwə 1; awɣə
2;
Ord. awaGa, aGǟ 2; Mog. ZM ɣj (12-16) 2; Dong. aba, apa, avi; Bao.
ābe,
abo; S.-Yugh. awi, aba; Mongr. āba, āwa (SM 1); āGa 2.
◊
KW 19, 21. Mong. *abaga > Chag. abaqa etc. (see TMN 1, 108, Щербак 1997,
199); >
Evk.
awaga etc., see Doerfer MT 89.
PTurk.
*apa (*appa) father (отец): OTurk. apa (Orkh., OUygh.) ‘ancestors’;
Karakh.
apa (MK) ‘father, bear’ (“Kypch.”), (KB) ‘ancestor’;
Tur.
aba; Az. aba (dial.); Turkm. aba (dial.); Sal. aba (Kakuk), aba, apa
(ССЯ);
Tat. aba (dial.); Bashk. apa (dial.); Kirgh. aba; KBalk. appa, aba;
SUygh.
awa; Khak. aba; Oyr. aba ‘father, bear’; Tv. ava; Chuv. oba ‘bear’.
◊
EDT 5, VEWT 1, ЭСТЯ 1, 54-58, Лексика 305, Федотов 2, 281, Аникин 71. Сf. also
*bāpa
‘grandfather, mother’s father’ (Turkm. bāba etc., see ЭСТЯ 2, 10-13, Лексика
294,
305).
Voicing of -p- in many languages is probably due to expressive gemination.
PKor.
*àpí father (отец): MKor. api; Mod. abəǯi, (vulg.) abi.
◊
Nam 338, KED 1074.
‖
EAS 140, Цинциус 1972a, 32-37. A common Altaic “nursery”
word.
Cf. *ep῾V. EDAL
Bkz. abla, aga, ağa,
ahi, ana, anne, ata, dede,
ebe, emmi, mama, pap,
ümmü, ümmet, valide
Hititçe’de
ab/ eb ; baba demektir.
bebe : Bebek,
küçük çocuk. Türkçe
Sözlük
bebe / bebek <
çocd. * Fa. baba, Ar. būbū, Fr. bébé, Ing. baby. Nişanyan 2007, s.69’da bu
sözcüğün başka bir dilden alıntı olmadığını söylemektedir. Fakat Akad. bābu
küçük çocuk, bebek anlamına gelen kelime ilginçtir. EREN
bakır : (nuhas) Bakır anlamında kullanılan nuhas
insanoğlunun ilk tanıdığı madenler arasındadır. es-Sufr veya es-sıfr da bakır
anlamında kullanılmıştır. Bu sözcükler, Akkadça'daki sipparru sözcüğünden
türetilmiştir.
Kıbrıs adasına da, bakır bulunduğu
için, Cyprus adı verilmiştir.
Latince'de
cııprum, bakır anlamındadır.
İnglizce 'de copper, Almanca'da kupfer olarak kullanılmaktadır (26). İnci Koçak. Arapça bazı terimler.pdf
bakır Çin. bakır bir para adı, Çin parası, bilinen maden.
Bakır sözcüğü eski Türk kaynaklarında geçiyor ancak kökeni bilinmiyor. Uygur
Türkçesinde bakı (tartı ölçüsü, para,
mangır, bakır), bakar (bakır, mangır,
para). Bakır’ın kökeni Anadolu olduğuna, İ.Ö. 7000 yıllarına değin gittiğine,
Mısır, Mezopotamya ülkelerinde bilinip işletildiğine göre Asya’ya sonradan
gitmiştir, Batı ülkelerine de Akdeniz kıyılarından göçmüştür. Çinliler,
Türklerden çok önce bakırı işliyorlardı. Bu nedenle Türkçeye Çince yoluyla
geçtiği düşünülebilir. İZEY
bakır << Etü. bakır
● Karş. İng. copper, Alm. kupfer, Fr. cuivre)
< Lat. aes ciprum
(Kıbrıs tuncu). Erken antik çağda dünyanın en önemli bakır kaynaklarından biri
olan Kıbrıs adasının adından metatez yoluyla Türkçeye alınmış olması ihtimali
üzerinde durulabilir. NETS
bakir
< Arap. bākir erken olma, yaşça küçük olan <^bkr < Ar. bikr erken olma, gençlik tazelik, genç kızlık, ilk doğan evlat
Akad. bakru ilk doğum, ilk doğan,
bukru erkek evlat, oğul, çocuk. Şimşek
bakir Ar. bikr بكر "ilk doğan evlat, genç kız" sözcüğünden türetilmiştir. NETS
bakla bezelyegillerden malum bitki.
Ar. baqla her çeşit sebze, yeşillik
< #bql (bitki) filizlenme, Akad. baqlu(m) filiz, fidan, yeşillik. Şimşek
bakla Ar. bḳl kökünden gelen baḳl بقل "her çeşit sebze, özellikle fasulyegiller" sözcüğünden
türetilmiştir. NETS
balta, bel <bal / tab-ba (Süm.);
balta, bel, kazma aleti. Akad. paltu.
bal, ba-al, bal3
bal [DIG] ba-al; bal; bal3; bal4; pe-el
"to dig, excavate; to unload (a boat)" Akad. herû. SSED
bal wr. ba-al; bal; bal3; bal4; pe-el "to
dig, excavate; to unload (a boat)" Akad. herû. TPSD
balta Moğ., Tr. baldu (balta), Fars. bil/bel
(kazma, çapa) , Rum. peleki, Sansk. pelehu, Akad. pilakku
çeşitli dillerde baldu, balto, balta,
baltu,
baltur.
İZEY
bal : balta/kazmak. Akad. pilakkum.
ba-al: kazmak. SNAX
uruddur10-tab-ba :bakır
balta
ba-al: "ausgraben"; Ernte von
Zwiebeln und , oğul, çocAusgraben von Kanälen). SUZE
(ĝiš)al,
AL6 "Hacke,
Haue". Akad. allu. Al Haue.
SUZE
baldu بلدو “balta”. DVLT
dur10-tab-ba:
double ax ('ax' + 'to be double' + nominative). ANSD
bal: Mong: balta,
Hung: balta. TOTH
ba-al :to dig up/out, excavate, mine,
quarry (herû); to unload (a boat). ESUG
pāštu [URUDU.ŠEN.TAB.BA] pāltu ; plural :
pālātu)[Army → Weapons]. a copper axe (carried by a deity) , an adze of copper
carried by a deity . AKDI
balta : balduka. DLDS
paštu
(piltu)
double headed ax; from (URUDU) ŠEN.TAB.BA. TASD
balta ; [ETü] UyM ix baltu << ATü
Karş. Akad. paltu (balta). Yakındoğu
kültürleri ile çok eski bir etkileşim muhtemel görünmektedir. NETS.
bel : ~ Fa. bīl/bēl بيل bir tarım aleti, kürek. NETS
balga (balka) : bir nevi tebr, balta, ufak çeküç,
bir tarafı baltalı, teberzin. — Eine Art Hammer, die eine Seite beilförmig.
balta : balta, tebr, fes. — Hacke, Beil. ÇOAS
baltu, balta. teberzin, teber, hükümdarların
maiyetindeki rütbe sahibi memurların elde tuttukları bir nevi balta. Çağatay sözlüğü
balta ‘Kesmek, yarmak, yontmak gibi
işlerde kullanılan, ağaç saplı, demir araç’
ET., OT. baldu / baltu
TT,; balta
balta (TatK.; Nog.; Blk.; KKlp.; Kzk.; Yak.)
băltă (Özb.)
bălta (Bşk.)
baltu (Uyg., Çağ.; Tur.)
baldı (Tuv.)
palta (Trkm., Alt.; Tel.; Kuğ.,
Şor.;Sag.; Koyb.; Kaça.; Küer.; Yuyg.)
paldu (Türki)
malta (Alt.)
baltu Moğ.
balta (Tung.)
balta (Eski Çuv.)
balta (Mac.)
balte (Kürt.)
baltag (Romen.) TUGÜ
NOT:
Sözcüğün Sümerce, Toharca, Osetçe, eski Farsça, Kalmukça, Akadca, eski Hintçe,
Asurca gibi dillerden geçtiği hakkında görüşler de vardır. Bk.Eren (TDES,
37-38)
Nişanyan(SS,
58) :Karş. Akad. paltu (balta).
Ortadoğu kültürlerinden çok eski bir alıntı olduğu düşünülebilir.
NOT:Balta
(-baltu-baldu) sözcüğü Türkçe, Moğolca ve Tunguzca gibi Altay dillerinde ortak
olduğuna göre, ölü diller ve Hint-Avrupa dilleriyle ilişki aramak niye?
A.Tietze
(TETTL, 271): baldu ‘balta’ < ET. Baltu < balta kelimesiyle sadece uzaktan
benzerliği olan bir kelime belli ki ballu yerine bir okuma hatasıdır. [Tietze
gibi bir sözlükçünün Moğolca baltu’dan haberdar olmaması şaşırtıcıdır. Baltu
> baldu olmuştur. Yanlış okuma sözkonusu değildir.] TUGÜ
Sayın Tuncer Gülensoy’un bu cümlesi de şaşırtıcıdır. Neden ölü dillerde köken aranması gereksiz olsun!.
balta; ET. baltu. Akad. paltu, palatu (bakırdan) balta, keser, paşultu bir çeşit bıçak. Şimşek. 2007
balta ‘kesmek, yarmak, yontmak gibi işlerde
kullanılan ağaç saplı, demir araç’
-Tkm. palta, TatK. balta, Bşk. bâlta, KKlp.
balta, Kzk. balta, Krg. balta, ÖzbA. balta, Tar. baltu, Alt., Tel., Kuğ., Şor.,
Sag., Kaça., Küer. palta, Türki paltu, paldu, Tel., Toba., Şor., Sag. malta,
Tuv. baldı. Tuvalar baldı yanında süge adını da kullnırlar. Yak balta ‘büyük
demirci çekici, balyoz, çekiç’. Yakutlar baltaya sügä, sükä adını verirler. Bu
ad Moğolcadan geçmiştir. Eski türkçeden başlayarak kullanılır (baltu).
Başlangıçta daha çok ‘savaş baltası’ olarak kullanıldığı göze çarpıyor. Orta
Türkçede baldu biçimi geçer. Eski Kıpçakçada balta olarak kullanılır. Munkácsi
(KcsA 1: 314) Türkçe balta’nın çekice verilen balga adıyla birlikte Sümerce
balag ‘Beil’ sözünden geldiğini öne sürmüştür.
Hansen (ZDMG 94 : 154-155) Toharca porat – perer ‘Axt’, Sakaca pada <
*parta, Osetçe färät biçimleri üzerinde durmuş, bu biçimlerin Eski Farsçada
*paraөu’dan geldiğini kuşku ile karşılamıştır. Ramstedt’in Kalmıkça sözlüğünde
Türk ve Moğol diyalektlerinde bunlara benzer birtakım adlar geçtiğini göz önüne
getiren Hansen, sorunun bir kat daha karıştığını dile getirmiştir. Poppe,
Türkçe ve Moğolca balta ‘Axt’ biçiminin Akkadca paltu < paštu sözünden geldiğini yazmıştır. Poppe , Çuvaşça purtá
biçimini de *parata < Eski Farsça
*paraө0 = Eski Hintçe parašu gibi
sözlere bağlamıştır. Menges’e göre, Türkçe, Moğolca balta, baltu Asurca pāltu
< paštu, paššu ‘Axt’ biçiminden gelir.Menges ve Oriens’de buna benzer bir
açıklama yapmıştı. Daha sonra Joki yeniden bu soruna dönmüştür.
Ana
Türkçe *balto biçimiyle Akkadca paltu arasındaki bağlantı sorunu
karışıktır. Doerfer’e göre Ana Türkçe ile Akkadca arasındaki uzaklık
düşündürücüdür.
Türkçe
balta’nın kökeni bilimsel yayınlarda sürekli olarak tartışılmıştır. Doerfer,
balta biçiminin Türkçeye Moğolcadan geçtiğini ortaya atmıştır. Ona göre Türkçe
balta biçiminin Moğol çağından başlayarak ortaya çıkması buna açık bir
tanıktır.
Türkçeden
belli başlı komşu dillere geçmiştir. EREN
balta (balca) = Hache.
Cf. sumérien bal, assyrien palu, et babylonien pilaqqu = id.; zend baroitra = fendoir; vieux haut-allemand barta = instrument tranchant; vieux français et néerlandais barde = hache, comme dans hallebarde.
Cf. encore, grec
, et sanscrit paraçu = hache. Bedros Keresteciyan
Klasik Moğ. balta, Çağdaş Moğ. balt “balta, büyük çekiç,
balyoz” (L, s. 128), DLT. baldu
“balta” (Şçerbak 1997: 104), Çuv. purtÉ “balta” (Räsänen
1969: 61; Fedotov 1996b, I, s.447, 448). TÜRK-MOĞOL DİL İLİŞKİSİ ve ÇUVAŞÇA. Feyzi
ERSOY
baltu PTurk. *baltu axe (топор): OTurk. baltu (OUygh.); Karakh. baldu
(MK, KB); Tur. balta;
Az. balta; Turkm. palta; MTurk. baltu (Abush.,
Sangl.); Uzb. bɔlta;
Krm. balta; Tat. balta; Bashk. balta; Kirgh. balta; Kaz.
balta; KBalk. balta;
KKalp. balta; Kum. balta; Nogh. balta; Khak. paltɨ;
malta (Sag.); Shr.
malta; Oyr. malta; Tv. ba’ldɨ (Бичелдей 112); Yak. balta,
baltɨsax ‘arrow with
blunt end’. EDAL
bel = Bêche, Pelle
Cf. latin pala = pelle. Voy .
pala.
Ce most est commun au turc et au persan; dans cette dernière langue il s’écrit et se prononce bil.
tchatal bel = hoyau, (m. a ö. Houe fourchue). Bedros
Keresteciyan
bel toprağı kazmaya yarayan, ucu sivri kürek. Az. bel, Tkm. pīl kürek, Blk. bel,
KKlp. bel, Kzk. bel. < Far. bēl ‘a
shovel, spade’. EREN
bel Farsça bīl veya bēl بيل "bir tarım aleti, kürek" sözcüğünden alıntıdır. NETS
bel Far. bel. Toprağı
aktarmaya veya işlemeye yarayan, uzun saplı, ayakla basılacak yeri tahta, ucu
sivri kürek veya çatal biçiminde bir tarım aracı. Türkçe Sözlük
balta (ba'lta) Ağacı kesme, yarma,
yontma vb. işlerde kullanılan ağaç saplı, demir araç.
Türkçe Sözlük
Bu konudaki tartışmalar
sanıldığından çok daha fazladır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder