11 Şubat 2015 Çarşamba

Utu-hegal'in Zaferi (The victory of Utu-ḫeĝal)

Utu-hegal'in Zaferi

http://etcsl.orinst.ox.ac.uk/cgi-bin/etcsl.cgi?text=c.2.1.6&display=Crit&charenc=gcirc#

Son Lagaş kralı olan Namnahani / Namhani zamanında isyan eden IV Uruk Sülalesi'ne mensup bir prens olan Utuhegal, (M.Ö. 2500'ler) güneydeki bütün şehirleri ele geçirmiş, ardından ordusu ile kuzeye yürüyerek Guti'lerle savaşmış ve onların hakimiyetine son vermiştir.  Sümer Kral Listesine göre 7 yıl 6 ay 15 gün hüküm sürmüş, ardından Ur'daki valisi olan Ur-Nammu isyan ederek Utuhegal'i tahttan indirmiştir.

Guti ülkesi, Elam (İran  platoları ) ile Mezopotamyayı ayıran Zağros dağlarının etekleri arasındadır. 

Utuhegal’in zafer yazıtında Gutium halkından “yılan, tanrılara saldıran, hükümdarlığı Sümer ülkesinden söküp uzak topraklara götüren, ülkeye haksızlık ve şiddet getiren dağ akrebi” diye sözedilir.

1. den-lil2 gu-ti-umki muš-ĝiri2 ḫur-saĝ-ĝa2: Tanrı Enlil, dağın yılanı ve akrebi (olan) Guti ülkesinin
2. lu2 a2 zig3(source: NAM)-ga diĝir-re-e-ne: kolunu tanrılara karşı kaldıran/ tanrıların düşmanı olan
3. lu2 nam-lugal ki-en-gi-ra2 kur-še3 ba-de6-a: Sümer krallığını yabancı ülkeye alıp götüren 
4. ki-en-gi-ra2 niĝ2-a-erim2 bi2-in-si-a: Sümer’i düşmanlıkla dolduran
5. dam tuku dam-ni ba-an-da-kar-ra: karısı olandan karısını çekip alan / kaçıran
6. dumu tuku dumu-ni ba-an-da-kar-ra: çocuğu olandan çocuğunu çekip alan / kaçıran
7. niĝ2-a-erim2 niĝ2-a2-zig3 kalam-ma mi-ni-in-ĝar-ra: ülkede düşmanlık ve ayaklanma çıkaran (Guti ülkesinin)
8. den-lil2 lugal kur-kur-ra-ke4: ülkelerin kralı olan tanrı Enlil,
9. mu-bi ḫa-lam-e-de3: (Guti ülkesinin) adının yokedilmesini  buyurdu.
10. dutu-ḫe2-ĝal2 nitaḫ kalag-ga lugal unugki-ga: (bunun için) Erek’in / Uruk'un kralı, güçlü adam Utuhegal'e
11. lugal an ub-da 4(LIMMU5)-ba lugal dug4-ga-na nu-gi4-gi4-da: (dünyanın) dört bucağının kralı, kimsenin karşı çıkamadığı
12. den-lil2 lugal kur-kur-ra-ke4 a2-bi mu-da-an-aĝ2: bütün ülkelerin kralı olan , güçlü adam Enlil, emir verdi.
13. dinana nin-a-ni mu-na-an-ĝen šudu3 mu-na-ša4: (bunun üzerine) o (Utuhegal) kraliçesi İnanna’ya gitti ve yakardı;
14. nin-ĝu10 piriĝ me3 kur-kur-da du7-du7: “kraliçem, bütün yabancı (ülkelere) saldıran savaşın dişi aslanı
15. den-lil2-le nam-lugal ki-en-gi-ra šu-ba gi4-gi4-de3: Enlil bana krallığı Sümer’e geri getirme buyruğu verdi
16. a2-bi mu-da-an-aĝ2 a2-taḫ-ĝu10 ḫe2-me-en: (bu işte) benim yanımda ol/ desteğim sen ol, gücünü/kolunu ver/ kol ver.."
17. ugnim lu2-kur2-kur2-ra ki ḫe2-[…]-us2-us2: yabancı / düşman orduları / birlikleri izleyip, takip etti 
18. ti-ri2-ga-a-an lugal gu-ti-umki-ke4: Guti ülkesi kralı Tirigan,
19. ka-bi ba-ši-ba lu2 nu-mu-ši-e3: "kimse bana karşı çıkamaz" diye konuşup,
20. id2idigna gu2 2-a-ba bi2-in-tuš: Dicle’yi ve denizin 2 kıyısını ele geçirdi
21. sig-še3 ki-en-gi-ra2 {gana2} { ĝiš} bi2-keše2: Sümer’deki aşağı tarlaları kapattı/ ele geçirdi.
22. igi-nim-še3 ĝiri3 i3-keše2: yukarıdaki / yaylalardaki yolları kapattı/ ele geçirdi.
23kaskal kalam-ma-ke4 u2 gid2-da bi2-in-mu2: ülkenin kervan yollarını yaban otlarına büründürdü. 
24. lugal den-lil2-le a2 šum2-ma: Enlil’in güç bahşettiği / verdiği, 
25. dinana-ke4 šag4-ge {šag4 kug-ge} pad3-da: tanrıça İnanna’nın gönlünde seçtiği, 
26. dutu-ḫe2-ĝal2 nitaḫ kalag-ga unugki-ta mu-ši-e3: güçlü adam, kral Utuhegal,  Erekten /Uruk'tan çıkarak ona (Tirigana) savaşa gitti.
27. e2 diškur-ka ĝiš bi2-du3: tanrı İşkur’ un tapınağına ulaşarak ona adak sundu. 
28. dumu iri-na-ke4-ne gu3 mu-ne-de2-e : (ve) şehrinin halkına (şöyle)  konuştu:
29. gu-ti-umki den-lil2-le ma-an-šum2 nin-ĝu10 dinana a2-taḫ-ĝu10-um: “Enlil bana Guti ülkesini verdi, kraliçem İnanna yandaşım olacak
30. ddumu-zid-ama-ušumgal-an-na-ke4 nam-ĝu10 bi2-dug4: yazgımı Dumuzi’nin sorumluluğuna verdi benim kaderimi söyledi
31. dgilgameš3 dumu dnin-sumun2-na-ke4 maškim-še3 ma-an-šum2: Ninsun’un oğlu Gılgamış’ı maşkim / bakıcı / güvenlik görevlisi olarak verdi".
32. dumu unugki-ga dumu kul-aba4ki-ka šag4 ḫul2-la ba-an-ĝar: Erek / Uruk yurttaşları (ve) Kullab’ın (Uruk'’un bir bölgesi) yurttaşları neşeyle doldular.
33. iri-ni lu2 dili-gin7 eĝer-ra-ni ba-ab-us2: kentinin (insanları) tek bir adam gibi onu izledi (ve) o
34. zu2 keše2 igi bar-ra si bi2-sa2: Gözden geçirdiklerini toplayıp düzenledi. / (onların arasından) seçtiği / topladığı taburları yönetti.
35. e2 diškur-ka zig3-ga-ni: İşkur’un tapınağından ayrıldı / yükseldi..
36. ud 4(LIMMU5)-kam-ma naĝ-su {id2EN-URU3-ĜAL2-ka} {guid2ERIN2.NUN.NA-ka} ĝiš bi2-du3: dördüncü günde Enurugal/ Erinnunna  (ırmağının) nagsu’sunda bir adak sundu
37. ud 5-kam-ma barag {i3-li2-tab-be4-e-ka} {i3-li2-tap-pe2-e-ka} ĝiš bi2-du3: beşinci günde tanrıça İlitabba’nın kutsal mekanında bir adak sundu.
38. ur-dnin-a-zu na-bi-den-lil2 šagina ti-ri2-ga-a-an: Tirigan'ın generalleri Ur-Ninazu ve Nabi-Enlil'i
39. ki-en-gi-še3 kiĝ2-gi4-a in-gi4-gi4-eš2-a in-dab5-dab5 {šu-ba ĝiš i3-ĝar} {ĝiš šu-na mi-ni-ĝar}: (ki onları Tirigan) Sümer'e elçi olarak göndermişti, onları tutsak aldı (ve) ellerinin üzerine tahta sopalar koydu./ ellerini tahtalara kenetledi.
40. barag {i3-li2-tab-be4-e-ka} {i3-li2-tap-pe2-e-ka} zig3-ga-ni: İlitabba’nın bölgesinden  ayrıldıktan sonra
41. ud 6-kam-ma kakarkaraki-ka ĝiš bi2-du3:  altıncı günde o (Utuhegal) Karkara’da (Gutium ülkesinde tanrı İşkur'un tapınağında) bir adak sundu.
42. diškur-ra mu-na-an-ĝen šudu3 mu-na-ša4: İşkur’un huzuruna gitti (ve) ona yakardı:
43. diškur ĝištukul den-lil2-le ma-an-šum2 a2-taḫ-ĝu10 ḫe2-me-en:  "İşkur, Enlil bana silah verdi, bu işte benim yanımda ol / benim yardımcım sensin "
44. šag4 ĝi6-ba-ka […] im-ma-an-zig3: tam o gece, …, o (Utuhegal) Utu’ya gitti (ve) ona yakardı
 45. igi-nim adabki: Adab'ın yukarısında/ yaylalarında
46. dutu e3?-[X] mu-na-an-ĝen šudu3 mu-na-ša4: Tanrı Utu’nun türbesine.. huzuruna gitti (ve) ona yakardı
47. dutu gu-ti-umki den-lil2-le ma-an-šum2 a2-taḫ-ĝu10 ḫe2-me-en: "Utu, Enlil bana Guti ülkesini verdi. (bu işte) benim yanımda ol/ sen benim yardımcımsın"
48. ki-bi bar gu-ti-umki ĝiš mu-na-bar: o yerde Guti ülkesi kendi kuvvetlerini topladı,
49. erin2 mu-na-laḫ5: (ve)  ona karşı askerlerini gönderdi.

50. dutu-ḫe2-ĝal2 nitaḫ kalag-ga šagina-bi aga3-kar2 im-mi-sig10: güçlü adam Utuhegal onları yendi ve onların generallerini / şakkannak’larını tutsak aldı
51. «cagina-bi» ud-ba ti-ri2-ga-a-an lugal gu-ti-umki dili-a-ni ĝiri3 ba-da-an-kar: Sonra Guti ülkesi kralı Tirigan tek başına (Guti ülkesine doğru) kaçtı.
52. ki zid-ni ba-da-an-kar-ra dab4-ru-umki-ma ba-an-sag9: sığındığı Dubrum’da iyi muamele gördü.
53. lu2 dab4-ru-umki-ma-ke4 dutu-ḫe2-ĝal2: (fakat) Dubrum’un adamları / halkı  Utuhegal'in
54. bar lugal den-lil2-le a2 šum2-ma i3-me-a i3-zu-a-ke4-eš: Enlil’in güç bahşettiği kral olduğunu bildikleri için
55. ti-ri2-ga-a-an-ra šu nu-ni-ba: Tirigan’ı serbest bırakmadılar
56. lu2-kiĝ2-gi4-a dutu-ḫe2-ĝal2 ti-ri2-ga-a-an u3 dam dumu-ni dab4-ru-umki-ma mu-un-dab5: Utuhegal’in elçisi Tirigan (ve) ailesini Dubrum’da tutsak aldı
57. šu-na ĝiš bi2-ĝar igi-na tug2 bi2-si: onların ellerinin üzerine uzun “sopalar” koydu (ve) onun gözlerini bağladı
58. dutu-ḫe2-ĝal2 igi dutu-še3 ĝiri3-ni-še3 mu-nu2 gu2-na ĝiri3 bi2-gub: (ondan sonra) o (Tirigan) Utuhegal’in huzuruna getirildi, kendisini Utuhegal’in ayaklarının önüne attı ve o (Utuhegal) ayağını onun boynuna koydu. (sonra o) secde etti, ve
59.  gu-ti-umki muš-ĝiri2 ḫur-saĝ-ĝa2: dağın yılanı ve akrebi (olan) Guti ülkesini
60. ki-in-dar-a bi2-naĝ X […] X ĝiš bi2-X: kendi topraklarından (?) çıkardı
61. X ma2-gid2 zag-ba im-ta-ĝar: ..??
62. nam-lugal ki-en-gi-ra šu-ba im-mi-gi4: (ve böylelikle) krallık Sümer’e geri döndü.


Bu yazıt ve blogda yer alması planlanan bunun gibi daha birçok Sümer ve Akad yazıtında dikkati çeken ve önemli olan ey şudur;

Sümer ve Akad'da (Mezopotamya'da) "tanrılar" ; krallık, rahiplik ve din gibi kurumları kurarak, seçtikleri kişilerle büyük kitleleri yönettiler / yönlendirdiler. İnsan nüfusunu kontrol altına aldılar. İnsanları / toplulukları, çeşitli klanlara / boylara / aşiretlere ayırarak / bölerek, kendi aralarındaki mücadele ve kaprislerinde, insanlardan oluşan takipçilerini savaşlarında kullandılar ve onları kendi aralarında savaştırdılar. 
Tanrılarla işbirliği yapanlar, onlar tarafından seçilerek hükümdarlık verilenler / sülaleler kendilerini onlar yerine koyarak, onlardan güç aldıklarını, görevlendirildiklerini öne sürerek toplumları gütmeye / yönetmeye  ve savaştırmaya devam ettiler. 
Aslına bakılırsa Mezopotamya / Orta doğu tarihi bir “savaşlar-çatışmalar- maniplasyonlar” tarihidir,  ağıtlar / acılar tarihidir.  Bugün de olduğu gibi…








Hiç yorum yok: