(A7.1) lugal-zu en dnin-ĝir2-su2 : Kralın efendi Ningirsu için,
(A7.2) e2-ninnu anzud2mušen babbar2-ra u3-mu-na-da-kur9-re : Anzud (ilahi Fırtına Kuşu), Eninnu’ya girdikten sonra. Parlak Anzud, ile birlikte Eninnu’ya girdikten sonra/ Kralın efendi Ningirsu, parlayan İlahi Fırtına Kuşu’ ile birlikte E-ninnu tapınağına girdikten sonra
(A7.3) tur dug4-ga-zu maḫ dug4-ga-am3 šu ba-a-ši-ib2-ti : Senin küçük sözlerin, büyük sözlerin olarak … ulaşılacak küçük bir sözün kudretli bir söz yapılacak
(A7.4) en-na šag4 an-gin7 su3-ra2-ni : Efendinin kalbi, gönlü gökler kadar / gibi uzun / büyük
(A7.5) dnin-ĝir2-su2 dumu den-lil2-la2-ka za-ra ma-ra-ḫuĝ-ĝe26-e : Enlil’in oğlu Ningirsu seni tuttu / kiraladı.
(A7.6) ĝiš-ḫur e2-a-na ma-ra-pad3-pad3-de3 : O , onun tapınağının tüm planlarını sana gösterecek.
(A7.7) ur-saĝ-e me-ni gal-gal-la-am3 : (o) Büyük Me’lerin kahramanıdır.
(A7.8) šu ma-ra-ni-ib2-mu2-mu2 : Elinle büyüteceksin..
(A7.9) sipad zid gu3-de2-a : gerçek çoban Gudea,
(A7.10) gal mu-zu gal i3-ga-tum2-mu : büyük/çok şeyler bilir , (bu nedenle) büyüklüğü gerçekleştiriyor/ gerçekleştirecek “
(A7.11) inim dnanše-e mu-na-dug4-ga-aš : Nanşe’nin söylediği sözler üzerine o (Gudea)
(A7.12) saĝ sig ba-ši-ĝar : Başını eğdi.
--------------------------------------------
E-Ninnu tapınağının planları: Gudea’nın heykellerinden biri onu
oturmuş, tablet dizlerinin üstünde, ilahi çizim açıkça görülebilecek şekilde
göstermektedir. Basit görünüşlü zemin planı; ona yedi kat
yükselen karmaşık bir zigurat inşa etmek için gereken bilgiyi vermektedir.
1900’de Der Alte Orient’te yazan A.Billerbeck, ilahi mimari talimatların en
azından bir kısmını deşifre edebilmiştir. Bu kadim çizime, kısmen hasarlı
heykelcikle bile, üst kısmında aralarındaki mesafe arttıkça sayıları azalan
dikey çizgiler eşlik etmektedir. Öyle görünmektedir ki, ilahi mimarlar, yedi
değişken ölçekte tek bir zemin planı ile, yedi katlı bir tapınak için tam
talimatları verebilmişlerdi. Bu plan, bir ziguratı yedi basamaklı
bir piramit şeklinde inşa edebilmek için ustaca çizilmiş, yedi parçalı mimari
bir plandır. Sitchin
(A7.13) e2 niĝ2-gur11-ra-na kišib bi2-kur2 : Tapınağın mülkü / yapımı için değişik şeyler/yardımlar gerekli;
(A7.14) ĝiš im-ma-ta-ĝar : Ağaçları getirmek / yerleştirmek,
(A7.15) gu3-de2-a ĝiš-a mu-DU.DU : Gudea ahşaplar…
(A7.16) ĝiš-e mi2 im-e : Ağaçlara dikkat etmek,
(A7.17) ĝišmeš3-e saĝ bi2-sag9 : Meş ağacı çok yararlı,
(A7.18) ĝišḫa-lu-ub2-ba tun3 bi2-bar : Meşe ağaçları baltalarla bir kenera kondu.
(A7.19) ĝišgigir za-gin3-še3 mu-na-a-DI : Araba lapis lazuli…için düz yapmak
(A7.20) dur9ur3-bi piriĝ-kaš4-e-pad3-da : Pirigkaşepad eşeği ?
(A7.21) im-ma-ši-la2-la2 : Bunun
için sürdürür ?
(A7.22) šu-nir ki aĝ2-ni mu-na-dim2 : Amblemin yerini ölçüp meydana getirmek,
(A7.23) mu-ni im-mi-sar : Onun üzerine adı yazmak,
(A7.24) balaĝ ki aĝ2-e ušumgal kalam-ma : Sümer ülkesinin yılanının ölçüsünü ayarla. Sümer
ülkesinin yılanı davulla/törenle yerleştirilecek.
(A7.25) ĝiš-gu3-di mu tuku niĝ2 ad gi4-gi4-ni : Öğütleri geri döner müzik enstrümanı
gibi.. yankılanır ? liri içinde uygun yer..
(A7.26) ur-saĝ niĝ2-ba-e ki aĝ2-ra : Kahraman hediye sever
(A7.27) lugal-ni en dnin-ĝir2-su-ra : Onun kralı, efendi Ningirsu (için)
(A7.28) e2-ninnu anzud2mušen babbar2-ra : E-ninnu içine Anzu ‘yu /ilahi Fırtına Kuşunu
(A7.29) mu-na-da-ku4-ku4 : Sokmak, içeri taşımak…
(A7.30) e2-a ḫul2-la i3-na-ni-kur9 : Tapınağa sevinçle girdi / O sevinçle tapınağın içine
girdi…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder