Gudea silindirlerinin Thureau-Dangin tarafından yapılan transkripsiyonuna linkten ulaşılabilir.
Gudea silindirlerinde anlatılan şeyler, öyle veya
böyle bütün Sümer edebi kompozisyonlarında, tablet ve yazıtlarda, silindir
mühürlerde, çok değişik zaman ve mekandaki, yazıcılar / katipler tarafından da anlatılmakta ve bilimsel olarak da kanıtlanmaktadır. Hepsi
birbiri ile ilişkilidir, hepsi bir bütündür ve hepsi de bize tek ve gerçek bir
olaylar dizisinin, tek bir hikayenin, insanlığın ve dünyanın tarihinin küçük
bir kesitini çok gerçekçi bir biçimde anlatmaktadır/ ortaya koymaktadır.
Gudea yazıtları
Gudea’nın yaşadığı dönemin tarihsel bir kesitini vermekte, dönemin sosyal,
politik ve kültürel yapısına değinmekte ve coğrafi birçok veriye değinmektedir.
Gudea Silindir yazıları (yazıtları) bir tarihi belge
gibidir. Bu yazıtlarda geçen coğrafi yerler, kişiler, zaman ve olaylar diğer
başka birçok yazıtla da koşutluk arzetmektedir. Kramer’in
belirttiği gibi “Gudea
silindirleri yapıtının biçemi fazlasıyla gelişkindir ve arkasında birçok edebi
malzemenin oluşturulmuş ve katedilmiş olması gereken uzun gelişim dönemi
bulunduğunu gösterir. “
Bu yazıtlarda bir yapının / zigurratın (E-ninnu, ‘Elliler Tapınağı’) yapım aşaması etrafında örülen destansı ve çok gerçekçi bir anlatım
vardır ; zigurratın yapılış arka planı, yapılış nedenleri, yapının amacı, yapım
aşamaları, yapımda kullanılan malzemeler ve nereden, nasıl getirildiği, ne
şekilde, nasıl yapıldığı, yapımın bütün detayları tek tek anlatılmış ve bu
zigurratın astronomik özelliklerine ve amaçlarına değinilmiştir.
Gudea
yazıtlarının en büyük ilgi uyandıran kısmı ayrıntılarıyla tarif edilen E-ninnu
adlı zigurratın (tapınağın) inşasından önceki
olayları, tapınağın yönlendirilmesinin belirlenmesi, ekipmanı ve sembolizmi ile
ilgili olanıdır. Yapımdan sonra da yapının nasıl törenlerle
kullanıma açıldığı, bu tapınağa/zigurrata ek olarak yapılan diğer tamamlayıcı yapılar belirtilmiştir. Bu
muazzam çok amaçlı yapının izine arkeologlar ulaşmıştır. Yapıyı yapan ve
olayları anlatan kişi gerçekten yaşamış bir kişidir; Lagaş (1) bölgesinin ‘ensi’
si (şehir beyi /yöneticisi/ kralı Gudea (yönetimi: 2144-2124). Bütün bunlar, arkeologlar tarafından
arkasında bıraktığı birçok yazıtla ve eserle de
tesbit edilmiştir.
(1) Lagaş bölgesi, Fırat ve Dicle nehirlerinin birleşme yerinin kuzeybatısında Uruk’un doğusunda yer alır. Lagaş hem Sümerlilerin hem de daha sonraları Babillilerin en eski yerleşim yerlerinden biridir. “Erken Hanedanlık III
döneminde Girsu, Lagaş kent devletinin en önde gelen merkezinden başka bir şey
değildi; zaten Lagaş, adını Girsu’nun güneydoğusundaki bir yıkıntılar tepesi
olan El Hibe Höyüğü’deki [Tell Al-Hiba] daha eski bir birincil merkezden almıştır. Girsu’da oturan
yöneticiler, pek uzun bir süre kendilerine Lagaş’ın yöneticileri demeyi
bırakmamıştır” . Yakınındaki Girsu şehri,
Lagaş’ın dini merkeziydi. Gudea’nın zamanında, Lagaş’ın başkenti Girsu idi.
Krallık yaklaşık 1.600 km²’lik bir alanı kaplıyordu. 17 büyük şehir, sekiz
bölgesel başkent, ve pekçok köyü (40 tanesinin adları bilinmektedir)
kapsıyordu.
“Erken Sümer Hanedanlar
dönemine ait en büyük grup (Sümerce yazıt) Lagaş kentinde ele geçmiştir (1500 adet).
...yazıtlara zamanla kralların gerçekleştirdikleri seferler ve inşa
faaliyetleri de eklenmiştir. Böylece kent devletleri ile buradaki kralların
isimlerini ve bazı faaliyetlerini bu belgelerden derleme fırsatı doğmaktadır.
Bunların arkeolojik kalıntılarla karşılaştırılması da resmin biraz daha
netleşmesini sağlar. Adab, Kiş, Nippur, Umma, Ur, Uruk ve Lagaş’ta bu türden yazıtlar ele geçmiştir.”
K.Köroğlu
“Sümer hükümdarlarının tarihi, Lagaş belgelerinin yardımıyla birbiri ardınca
kabataslak hesaplanabilir, çünkü bu hükümdarlar tahta çıkış sıralarında
birbirini yakın aralıklarla izlemekte.. öte yandan elimizde Lagaş’tan elde edilmiş
yüzlerce ithaf yazıtı bulunmaktadır. bunların birçoğu bu dönemin tarihi için
büyük değer taşımaktadır.” Kramer
Bir Sümer ören yerinde
(günümüzde yörede Tello olarak
bilinen bölgede) yapılan ilk önemli kazı, 1877 de , antik Lagaş kalıntılarının bulunduğu Tello'da (antik
Girsu- Irak), Ernest de Sarzec'in
(Basra’daki Fransız konsolosu -1832-1901) yönetiminde Fransızlarca
başlatılmıştı. 1877 ile 1900 yılları arasında onbir kazı çalışması sonucunda kare biçimli bir zigurata (E-ninnu) ve
köşeleri ana yönlere tam olarak oturan dikdörtgen tapınaklara ait çok eski
kalıntıların pek çoğu gün ışığına çıkarıldı.
Yazıtlardan öğrendiğimize göre
Gudea hemen hemen o çağın bütün ‘uygar’ dünyasıyla
ticari ilişkiler içinde bulunuyordu. Anadolu ve Mısır’dan altın, Toros sıradağlarından gümüş, Amanos’tan (Sümerce adı a-ma-nous)
(Bak etimolojik bölüm.) sedir ağacı, Zağros’tan bakır, Mısır’dan
yeşiltaş, Etiyopya’dan akik taşı ve Dilmun’dan kereste alıyordu.
Tapınağının süslemelerini yaptırmak için Susa ve Elam’dan zanaatkarlar getirtmekteydi.
Tapınak
ilk önce Tanrıların ikameti / yerleşimi için yapılan binalardır. Kompleks
yapılardır. İlk başlarda buralarda sadece Tanrılar yaşarlardı ve onlar
tarafından yapılmışlardı. (İnsan henüz şekillendirilmemişti). Daha sonra Tapınaklar, tarım ve hayvancılıkla uğraşarak
tanrılara hizmet etmek, yiyeceklerini sağlamak ve bunlar için geniş bir
örgütlenmeyle ambarlar, silolar, yemekhaneler, teknik gereçler için atölyeler
v.b. kompleks yapılara dönüştürüldü. Bu kutsal tesislerde matematik ve astronomi
ile ilgilenen rahiplerin çalışma yerleri, odaları, çeşitli ilahlara adanmış
türbeler, konutlar da bulunurdu. Hem kutsal alanın hem de şehrin en göze çarpan
baskın özelliği bir zigurat, yani yüksek basamaklarla (genelde yedi basamak)
göklere yükselen bir piramit bulunurdu. Piramidin en üst katı genelde “kült
merkezi” o şehir olan tanrının konutu olsun diye tasarlanmış çok odalı bir yapı
bulunurdu. Tapınaklar altın,gümüş
ve değerli taşlarla süslenirdi. Sümerde
dinsel tören ve ayinleriyle tapınak insanların hayatında önemli rol oynamıştır,
çünkü Sümer inancına göre insanoğlu yalnızca ve yalnızca tanrılara hizmet etme
ve onlara yiyecek ve barınak sağlama amacıyla yaratılmıştı.
Takibeden kısımlarda bu silindirlerde anlatılanlar satır satır çözümlenecektir.
Gudea Silindir A Kolon I
Gudea Silindir A Kolon I
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder