(A12.1) e2 ud-de3 ma-ra-du3-e : tapınağı gündüzleri senin için yapacağım.
(A12.2) ĝi6-e ma-ra-ab-mu2-mu2 : Geceleri senin için uzatacağım. / büyüteceğim / gece gündüz çalışacağım.
(A12.3) sig-ta ĝišḫa-lu-ub2 : Aşağı taraftan meşe ağaçları,
(A12.4) ĝišNE-ḫa-an! mu-ra-ta-ed3-de3 : Ne-ha-an ağaçları .. nı yukarı çıkaracağım. (Mobilya yapılan bir ağaç/gürgen)
(A12.5) igi-nim-ta ĝišerin ĝiššu-ur2-men2 ĝišza-ba-lum ni2-bi-a ma-ra-an-tum3 : Yukarı ülkeden sedir, selvi, ardıç ağaçlarını senin
için getireceğim.
(A12.6) kur ĝišesi-a-ka : Dağlık ülkeden
abanoz-ülkesinden;
(A12.7) ĝišesi ma-ra-ni-tum3 : Abanoz ağaçlarını senin için getireceğim.
(A12.8) kur na-ka na gal ḫur-saĝ-ĝa2 : Büyük dağ yerinden taşları / taş dağından, dağlık
ülkedeki taşları,
(A12.9) lagab-ba ma-ra-kud-e : Kalın tabakalar halinde kesip/ bloklara bölünüp dağlardan
getirilen büyük taşlar..
(A12.10) ud-bi-a a2-zu izi bi2-tag : O zaman senin silahın /gücün/koluna ateş ile dokunulduğunda
(A12.11) ĝiškim-ĝu10 ḫa-mu-u3-zu : İşaretimi anlamalısın / tanımalı fark etmelisin”
/bilmelisin”
Gudea’ya inşaatın “yeni ay gününde” tanrı ona uygun işareti verdiğinde başlaması
gerektiğini söyledi, bu işaret şöyleydi: yeni yılın akşamında tanrının eli “geceyi
gündüz gibi aydınlık yapan” ışığı saçan bir alev tutar halde görünecekti. “akşam
olunca bir ışık parlayacak Tarlaları, sanki güneşle aydınlanmış gibi aydınlık
edecek”.
2.
Vizyon rüya burada bitiyor. Beklenebilecek/
yapılabilecek her şeyin ipuçları Gudea’ya ikinci gecenin vizyonunda Ninurta’ nın Gudea’ ya yaptığı konuşmada veriliyor: Ninurta güçlerini beyan ederek, Anunnakiler arasındaki konumunu yeniden öne sürüyor
(“efendiliğim elli emirle mukadder kılındı”), dünyanın diğer kısımlarına sıra
dışı bir aşinalığı olduğunu belirtiyor (İlahi Kara Kuş’uyla dolaşmalarının bir sonucu
olarak, “gözleri uzaklara çevrili bir efendi”) ve Gudea’ya Magan ve Meluhha ile işbirliği
konusunda teminat verip “Parlak Yılan” adlı tanrının yeni Eninnu’nun inşaası sırasında şahsen gelip ona yardım edeceği
vaadinde bulunuyor: “güçlü bir yer olarak inşa edecek, kutsal mekanım E.HUŞ
gibi olacak.”
(A12.12) gu3-de2-a i3-zig3 u3-sa-ga-am3 : Gudea uykusunda /sıçradı. rüyasından dehşete
düşmüştü,
(A12.13) i3-ḫa-luḫ ma-mu-dam : bu bir rüyaydı, ama korkuyordu
(A12.14) inim dug4-ga dnin-ĝir2-su-ka-še3 : Ningirsu’nun
söylediği sözler için.
(A12.15) saĝ sig ba-ši-ĝar : Başını eğdi. Tanrı Ningirsu’nun
emirlerine karşı o boyun büktü
Artık
“Gudea elverişli planı, rüyasındaki vizyonun açık mesajı
olan planı anlamıştı; efendi Ningirsu’nun sözlerini duyunca başını eğdi.. Artık son
derece bilgeydi ve çok şeyi anlamaktaydı.”
(A12.16) maš2 babbar2-ra šu mu-gid2-de3 : Elini beyaz yavru oğlaklara/ keçilere uzattı,
(A12.17) maš2-a šu i3-gid2 maš2-a-ni i3-sag9 : İyi oğlakları kehanet için topladı. Muhtemelen
Mezopotamya’da yaygın bir fal bakma yöntemi olan karaciğer falına bakmak için.
(A12.18) gu3-de2-a šag4 dnin-ĝir2-su-ka : Gudea için Ningirsu’nun
anlamı (söylediği sözlerin),
(A12.19) ud-dam mu-na-e3 : Gündüz gibi fışkırdı / ortaya çıktı.
(A12.20) gal mu-zu gal i3-ga-tum2-mu : Bildiği büyük / önemli şeyleri şimdi
o taşıyacak / uygulayacak.
son derece bilge” ve “çok şeyi anlamakta”
son derece bilge” ve “çok şeyi anlamakta”
(A12.21) ensi2-ke4 iri-na lu2 dili-gin7 : Şehir beyi
şehre tek bir kişi gibi . Şehir beyi şehirdeki tek insanı
(A12.22) na de5 ba-ni-ĝar : fikrini/öğütlerini bildirdi. Tavsiyeler toplayıp
(A12.23) ki lagaški-e dumu ama dili-a-gin7 šag4 mu-na-AŠ-e : Lagaş şehri /bölgesi tek bir annenin çocuğu gibi bir
oldu
(A12.24) ĝiš-šu mu-du8 ĝiš-ĝiri2 mu-zig3 : Kelepçeler açıldı, köstekler kaldırıldı.
(A12.25) u2-guru5 mu-ĝar inim dug4-ga bi2-gi4 : ….yerleştirildi, geri döndürülen sözler / suçlamalar / karşılık vermek,
(A12.26) šer7-da e2-ba im-ma-an-gi4 : suç , evden uzak tutuldu.
Gudea zaman
yitirmeksizin “şehri arındırmaya” ve genç yaşlı tüm Lagaş halkını iş
ekipleri oluşturup kendilerini bu heybetli görev için yazdırmaları için örgütlemeye
koyuldu. Hikayenin insanlarla ilgili yanına,
yani dörtbin yıl öncesinin yaşamına, adetlerine ve toplumsal sorunlarına ışık
tutan satırlarda kendilerini bu eşsiz göreve
vakfetmenin bir yolu olarak “ustabaşının kırbacı yasaklandı, anne çocuğunu
azarlamadı.. büyük kusur işleyen hizmetçiyi hanımı tokatlamadı.” Ama
insanlardan melek gibi davranmaları istenmekle kalmadı; projeye mali destek sağlamak
üzere Gudea “ülkedeki vergileri artırdı; efendi Ningirsu’ya itaat için vergiler yükseldi..”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder