6 Şubat 2015 Cuma

Etimoloji B harfi ile ... I

baba ‘. çocuğu olmuş erkek’ =Uyg. baba, =Alt. ada
                baba ‘dede’ (Az., Kzk.)
                båbå ‘dede’ (Özb.)
                babay ‘dede’ (Bşk., TatK.)
                bäba ‘dede’ (Trkm.)
                babakay ‘dede’ (Bşk.)
                buva ‘dede’ (Özb., Uyg.)
                ata-baba ‘dede’ (Kzk.)
                bab (Kürt.)
                bäbä ‘dede, baba’ (Fars.)
                baba (Laz.)
                babi (Zaza.)
                dada (Uyg.). TUGÜ
father,elder, ancestor =abba |*appa >apa=father, av, =old; ap- =old man
father= ada, ad = father {t>d} | *atta >atya =father .. SUVO
baba Fars. baba, Süm. abba, Akad. abu, Ar. eb. İZEY
PAVA Etrüskçe ‘baba, soy’. Prof. Mario Alinei
pab, pap, pa4: father; brother; man; leader [PAP archaic frequency: 501; concatenation of 2 sign variants] .?**
Proto-Semitic: *dad-
Proto-Afro-Asiatic: *dad- (?)
Meaning: (nursing) mother
Semitic: *dad- 'nursing mother'
Meaning: 'nursing mother'
Arabic: dad-a(h)
Western Chadic: *dad- 'mother' 1, 'sister' 2
Central Chadic: *dad- 'mother' 1,'grandmother' 2
Kifri=Giwo: dàadá
Sayanchi: dàdaʔ
Ngizim: dàadá
Meaning: 'mother' 1, 'grandmother'
Mbara: dā̀dá
Malgwa: dā̀dá
Gisiga: dada.SEET.
Proto-Semitic: *ʔab-
Afroasiatic etymology: Afroasiatic etymology
Meaning: 'father'
Akkadian: abu 'father'
Ugaritic: ʔab
Phoenician: ʔb
Hebrew: ʔāb
Judaic Aramaic: ʔabbā
Syrian Aramaic: ʔabbā
Mandaic Aramaic: ab, aba
Arabic: ʔab-
Epigraphic South Arabian:
Geʕez (Ethiopian): ʔab
Tigre: ʔab
Tigrai (Tigriñña): ʔabbo
Amharic: abbat
Harari: āw
East Ethiopic: ZWY ābu, abot, abbä, ab_ot
Gurage: CHA EZ̆A MUH MSQ GOG ab, ENM GYT ab_ SOD ab_i, CHA EZ̆̆A END aw
Mehri: ḥáyb
Jibbali: ʔiy
Harsusi: ḥayb
Soqotri: ʔeʔǝb 'big'. SEET.
Proto-Afro-Asiatic: *ʔab-
Meaning: father
Borean etymology: Borean etymology
Semitic: *ʔab- 'father'
Berber: *ʔab(b)- 'father'
Egyptian: ꜣb.t 'family' (OK), 'parents' (n)
Western Chadic: *ʔa/ub- 'father'
Central Chadic: *ʔab- 'father'
East Chadic: *ʔab- 'man' (?)
Central Cushitic (Agaw): *ʔab- 'father'
Saho-Afar: *ʔab- 'father'
Low East Cushitic: *ʔab- 'father'
High East Cushitic: *ʔab- 'father, uncle'
South Cushitic: *ʔab- 'father'
Omotic: Cf. Ong yooba 'person' ('man' ).SEET.
Proto-Semitic: *bāb-
Afroasiatic etymology: Afroasiatic etymology
Meaning: 'father' 1, 'grandfather'
Syrian Aramaic: bābā
Modern Aramaic: bâbâ
Mandaic Aramaic: baba
Arabic: bābā
Harari: bāb (in address: bābā)
Gurage: Eža bʷäbbo, bäbbo 'form of address to an elder brother'
Soqotri: bébe (bāba)  . SEET.
abba [FATHER] wr. ab; ab-ba; abba2 "old (person); witness; father; elder; an official" Akad. abu; šību. pap "first and foremost, pre-eminent; father; male, virile; brother"
Proto-Afro-Asiatic: *bab-
Meaning: father
Semitic: *bāba- 'father' 1, 'grandfather' 2
Berber: *bab- 'father' 1, 'owner, master' 2
Western Chadic: *bab- 'father'
Central Chadic: *bab- 'father'
East Chadic: *bab- 'father'
Beḍauye (Beja): baaba 'father'
Low East Cushitic: *ʔa-bab- 'father'
South Cushitic: *bab- 'father'
Omotic: *bab- 'father'
Proto-Semitic: *bāb-
Afroasiatic etymology:
Meaning: 'father' 1, 'grandfather' 2
Syrian Aramaic: bābā 1 (Brock 57)
Modern Aramaic: ba^ba^ 1 (Maclean 24)
Mandaic Aramaic: baba 1 (DM 45)
Arabic: bābā 1 (BK 1, 78)
Harari: bāb (in address: bābā) 2 (LHar, 39)
Gurage: Eža bʷäbbo, bäbbo 'form of address to an elder brother'
Soqotri: bébe (bāba) 1 (LS, 80)
Proto-Semitic: *ʔab-
Afroasiatic etymology:
Meaning: 'father'
Akkadian: abu 'father' (CAD A1, 67; AHw., 7)
Ugaritic: ʔab id. (DUL, 2)
Phoenician: ʔb id. (T, 1)
Hebrew: ʔāb id. (KB, 1)
Judaic Aramaic: ʔabbā id. (Ja., 2)
Syrian Aramaic: ʔabbā id. (Brock., 1)
Mandaic Aramaic: ab, aba id. (DM, 1)
Arabic: ʔab- id. (BK 1, 6)
Epigraphic South Arabian:
Geʕez (Ethiopian): ʔab id. (LGz., 2)
Tigre: ʔab id. (LH, 365)
Tigrai (Tigriñña): ʔabbo id. (Bass., 515)
Amharic: abbat id. (K, 1199)
Harari: āw ДОДЕЛАТЬ
East Ethiopic: ZWY ābu, SEL abot, WOL abbä, ab_ot id. (LGur., 4)
Mehri: ḥáyb id. (JM, 2)
Jibbali: ʔiy id. (JJ, 1), cf. ʔeb 'big'
Harsusi: ḥayb id. (JH, 1)
Soqotri: ʔeʔǝb 'big'. SSED
baba : ata, cid, peder, ebu; deve. — Vater, Ahn; Kameel. ÇAOS
Proto-Afro-Asiatic: *bab-
Meaning: father
Western Chadic: *bab- 'father'
Central Chadic: *bab- 'father'
East Chadic: *bab- 'father'
Beḍauye (Beja): baaba 'father'
Low East Cushitic: *ʔa-bab- 'father'
South Cushitic: *bab- 'father'
Omotic: *bab- 'father'. NODI
baba [Kıp] İdr 1312 baba 1. saygı ve sevgi hitabı, 2. yaşlı adam, 3. baba, dede, ata
[TTü] TS <1400 a="" av="" ba-ba="" i="" kal="" ki="" n="" nbsp="" o:p="" oc.="" sesli="">
Tüm toplumlarda ortak görünen bir enfantil simge-sesten, çeşitli dillere "yaşlı ve saygın erkek, baba" anlamına gelen sözcükler türetilmiştir.Karş. Fa baba/babū < OFa, Sans.  baba (baba,muhteremkişi,derviş), Çin. baba,   Yun.  papá, Fr. papa vb. NETS
ab :Abhazca, Arapça, modern Moğolca, Samaritence, ve Ugaritçede "baba, ata" anlamındadır.  aba sözcüğü de Abaza dilinde, modern Altaycada, Afgan, Kui, Kumandin,      Malgaş, Parya (Gissar), Puştu, Sagay, Somray, Tabasaran, Teleüt, Tuba-kiji, Şinasa, Şors, Habeş dillerinde de "baba" demektir. "mam"; Bili-bili dilinde "baba", Vahgi dilinde "anası", Benca dilinde "ana", Komi dilinde "ana", Margum-mana dilinde "baba", Mitebog dilinde "baba" anlamındadır. Mama terimi Alur dilinde "anam", Assami dilinde "dayı", Asu dilinde "ana", Bengal, Braui dilinde "amca", Bhili (Gucarati) dilinde "dayı", Maharaştra Bhili dilinde "teyze", "hala", "kaynata", Vella dilinde "baba", Osmanlı türkçesinde "ana", Gürcü dilinde "baba", Zanzibar dilinde "ana", Kabul lehçesinde "dayı", Karaim (Lutsk) dilinde "ana", Koyta dilinde "baba", Çicede "mama", Lingal, Malgap dilinde "ana", Mançurcada "nine", Hint dilinde "dayı", Telegü dilinde "amca", Tobol tatarcasında , Uygurcada "baba anne", Tacik Çistoni lehçesinde "dayı", Nguna dilinde "babam", Ruanda dilinde "anam", Rusçada "ana" demektir. Fattah. 2004
áp῾a father: Tung. *apa; Mong. *ab[u]; Turk. *apa; Kor. *àpí.
PTung. *apa grandfather; uncle (elder brother of father, mother)
(дедушка; дядя (старший брат отца, матери)): Neg. apa; Nan. papa
(Naikh.), fafa (Bik.) (redupl.).
◊ ТМС 1, 47, 2, 34.
PMong. *ab[u] 1 father 2 paternal uncle (1 отец 2 дядя со стороны
отца): MMong. abaqa (HY 28, SH) 2, abaɣa (MA 402) 2; WMong. abu, aba
1, abaɣa 2 (L 2, 5); Kh. av 1; avga 2; Bur. aba 1; abgaj 2; Kalm. āwə 1; awɣə
2; Ord. awaGa, aGǟ 2; Mog. ZM ɣj (12-16) 2; Dong. aba, apa, avi; Bao.
ābe, abo; S.-Yugh. awi, aba; Mongr. āba, āwa (SM 1); āGa 2.
◊ KW 19, 21. Mong. *abaga > Chag. abaqa etc. (see TMN 1, 108, Щербак 1997, 199); >
Evk. awaga etc., see Doerfer MT 89.
PTurk. *apa (*appa) father (отец): OTurk. apa (Orkh., OUygh.) ‘ancestors’;
Karakh. apa (MK) ‘father, bear’ (“Kypch.”), (KB) ‘ancestor’;
Tur. aba; Az. aba (dial.); Turkm. aba (dial.); Sal. aba (Kakuk), aba, apa
(ССЯ); Tat. aba (dial.); Bashk. apa (dial.); Kirgh. aba; KBalk. appa, aba;
SUygh. awa; Khak. aba; Oyr. aba ‘father, bear’; Tv. ava; Chuv. oba ‘bear’.
◊ EDT 5, VEWT 1, ЭСТЯ 1, 54-58, Лексика 305, Федотов 2, 281, Аникин 71. Сf. also
*bāpa ‘grandfather, mother’s father’ (Turkm. bāba etc., see ЭСТЯ 2, 10-13, Лексика 294,
305). Voicing of -p- in many languages is probably due to expressive gemination.
PKor. *àpí father (отец): MKor. api; Mod. abəǯi, (vulg.) abi.
◊ Nam 338, KED 1074.
‖ EAS 140, Цинциус 1972a, 32-37. A common Altaic “nursery”
word. Cf. *ep῾V. EDAL
Bkz. abla, aga, ağa, ahi,  ana, anne,  ata, dede,  ebe,  emmi, mama,  pap,  ümmü, ümmet, valide
Hititçe’de ab/ eb ; baba demektir.

bebe : Bebek, küçük çocuk. Türkçe Sözlük 
bebe / bebek < çocd. * Fa. baba, Ar. būbū, Fr. bébé, Ing. baby. Nişanyan 2007, s.69’da bu sözcüğün başka bir dilden alıntı olmadığını söylemektedir. Fakat Akad. bābu küçük çocuk, bebek anlamına gelen kelime ilginçtir. EREN

bakır : (nuhas) Bakır anlamında kullanılan nuhas insanoğlunun ilk tanıdığı madenler arasındadır. es-Sufr veya es-sıfr da bakır anlamında kullanılmıştır. Bu sözcükler, Akkadça'daki sipparru sözcüğünden
türetilmiştir. Kıbrıs adasına da, bakır bulunduğu için, Cyprus adı verilmiştir.
Latince'de cııprum, bakır anlamındadır. İnglizce 'de copper,  Almanca'da kupfer olarak kullanılmaktadır (26). İnci Koçak. Arapça bazı terimler.pdf
bakır Çin. bakır  bir para adı, Çin parası, bilinen maden. Bakır sözcüğü eski Türk kaynaklarında geçiyor ancak kökeni bilinmiyor. Uygur Türkçesinde bakı (tartı ölçüsü, para, mangır, bakır), bakar (bakır, mangır, para). Bakır’ın kökeni Anadolu olduğuna, İ.Ö. 7000 yıllarına değin gittiğine, Mısır, Mezopotamya ülkelerinde bilinip işletildiğine göre Asya’ya sonradan gitmiştir, Batı ülkelerine de Akdeniz kıyılarından göçmüştür. Çinliler, Türklerden çok önce bakırı işliyorlardı. Bu nedenle Türkçeye Çince yoluyla geçtiği düşünülebilir. İZEY
bakır << Etü. bakır
● Karş. İng. copper, Alm. kupfer, Fr. cuivre) < Lat. aes ciprum (Kıbrıs tuncu). Erken antik çağda dünyanın en önemli bakır kaynaklarından biri olan Kıbrıs adasının adından metatez yoluyla Türkçeye alınmış olması ihtimali üzerinde durulabilir. NETS
bakir < Arap. bākir erken olma, yaşça küçük olan <^bkr < Ar. bikr erken olma, gençlik tazelik, genç kızlık, ilk doğan evlat Akad. bakru ilk doğum, ilk doğan, bukru erkek evlat, oğul, çocuk. Şimşek
bakir Ar. bikr بكر  "ilk doğan evlat, genç kız" sözcüğünden türetilmiştir. NETS

bakla bezelyegillerden malum bitki. Ar. baqla her çeşit sebze, yeşillik < #bql (bitki) filizlenme, Akad. baqlu(m) filiz, fidan, yeşillik. Şimşek
bakla Ar. bḳl kökünden gelen baḳl بقل  "her çeşit sebze, özellikle fasulyegiller" sözcüğünden türetilmiştir. NETS

balta, bel <bal / tab-ba (Süm.);
balta, bel, kazma aleti. Akad. paltu.
bal, ba-al, bal3
bal [DIG] ba-al; bal; bal3; bal4; pe-el "to dig, excavate; to unload (a boat)" Akad. herû. SSED
bal wr. ba-al; bal; bal3; bal4; pe-el "to dig, excavate; to unload (a boat)" Akad. herû. TPSD
balta Moğ., Tr. baldu (balta), Fars. bil/bel (kazma, çapa) , Rum. peleki, Sansk. pelehu, Akad. pilakku çeşitli dillerde baldu, balto, balta, baltu, baltur. İZEY
bal : balta/kazmak. Akad. pilakkum.
ba-al: kazmak. SNAX
uruddur10-tab-ba :bakır balta
ba-al: "ausgraben"; Ernte von Zwiebeln und , oğul, çocAusgraben von Kanälen). SUZE
(ĝiš)al, AL6 "Hacke, Haue". Akad.  allu.  Al Haue.  SUZE
baldu    بلدو  “balta”. DVLT
dur10-tab-ba: double ax ('ax' + 'to be double' + nominative).  ANSD
bal: Mong: balta, Hung: balta. TOTH
ba-al :to dig up/out, excavate, mine, quarry (herû); to unload (a boat). ESUG
pāštu   [URUDU.ŠEN.TAB.BA] pāltu ; plural : pālātu)[Army → Weapons]. a copper axe (carried by a deity) , an adze of copper carried by a deity . AKDI
balta : balduka. DLDS
paštu (piltu) double headed ax; from  (URUDU) ŠEN.TAB.BA. TASD
balta ; [ETü] UyM ix baltu  << ATü Karş. Akad. paltu (balta). Yakındoğu kültürleri ile çok eski bir etkileşim muhtemel görünmektedir. NETS.
bel : ~ Fa. bīl/bēl بيل bir tarım aleti, kürek. NETS
balga (balka) : bir nevi tebr, balta, ufak çeküç, bir tarafı baltalı, teberzin. — Eine Art Hammer, die eine Seite beilförmig.
balta : balta, tebr, fes. — Hacke, Beil. ÇOAS
baltu, balta. teberzin, teber, hükümdarların maiyetindeki rütbe sahibi memurların elde tuttukları bir nevi balta. Çağatay sözlüğü
balta ‘Kesmek, yarmak, yontmak gibi işlerde kullanılan, ağaç saplı, demir araç’
                ET., OT. baldu / baltu
                TT,; balta
    balta (TatK.; Nog.; Blk.; KKlp.;      Kzk.; Yak.)
                băltă (Özb.)
                bălta (Bşk.)
                baltu (Uyg., Çağ.; Tur.)
                baldı (Tuv.)
    palta (Trkm., Alt.; Tel.; Kuğ., Şor.;Sag.; Koyb.; Kaça.; Küer.; Yuyg.)
                paldu (Türki)
                malta (Alt.)
                baltu Moğ.
                balta (Tung.)
                balta (Eski Çuv.)
                balta (Mac.)
                balte (Kürt.)
baltag (Romen.) TUGÜ
NOT: Sözcüğün Sümerce, Toharca, Osetçe, eski Farsça, Kalmukça, Akadca, eski Hintçe, Asurca gibi dillerden geçtiği hakkında görüşler de vardır. Bk.Eren (TDES, 37-38)
Nişanyan(SS, 58) :Karş. Akad. paltu (balta). Ortadoğu kültürlerinden çok eski bir alıntı olduğu düşünülebilir.
NOT:Balta (-baltu-baldu) sözcüğü Türkçe, Moğolca ve Tunguzca gibi Altay dillerinde ortak olduğuna göre, ölü diller ve Hint-Avrupa dilleriyle ilişki aramak niye?
A.Tietze (TETTL, 271): baldu ‘balta’ < ET. Baltu < balta kelimesiyle sadece uzaktan benzerliği olan bir kelime belli ki ballu yerine bir okuma hatasıdır. [Tietze gibi bir sözlükçünün Moğolca baltu’dan haberdar olmaması şaşırtıcıdır. Baltu > baldu olmuştur. Yanlış okuma sözkonusu değildir.] TUGÜ
Sayın Tuncer Gülensoy’un bu cümlesi de şaşırtıcıdır. Neden ölü dillerde köken aranması gereksiz olsun!.
balta; ET. baltu. Akad. paltu, palatu (bakırdan) balta, keser, paşultu bir çeşit bıçak. Şimşek. 2007 
balta ‘kesmek, yarmak, yontmak gibi işlerde kullanılan ağaç saplı, demir araç’
 -Tkm. palta, TatK. balta, Bşk. bâlta, KKlp. balta, Kzk. balta, Krg. balta, ÖzbA. balta, Tar. baltu, Alt., Tel., Kuğ., Şor., Sag., Kaça., Küer. palta, Türki paltu, paldu, Tel., Toba., Şor., Sag. malta, Tuv. baldı. Tuvalar baldı yanında süge adını da kullnırlar. Yak balta ‘büyük demirci çekici, balyoz, çekiç’. Yakutlar baltaya sügä, sükä adını verirler. Bu ad Moğolcadan geçmiştir.   Eski türkçeden başlayarak kullanılır (baltu). Başlangıçta daha çok ‘savaş baltası’ olarak kullanıldığı göze çarpıyor. Orta Türkçede baldu biçimi geçer. Eski Kıpçakçada balta olarak kullanılır. Munkácsi (KcsA 1: 314) Türkçe balta’nın çekice verilen balga adıyla birlikte Sümerce balag ‘Beil’ sözünden geldiğini öne sürmüştür.  Hansen (ZDMG 94 : 154-155) Toharca porat – perer ‘Axt’, Sakaca pada < *parta, Osetçe färät biçimleri üzerinde durmuş, bu biçimlerin Eski Farsçada *paraөu’dan geldiğini kuşku ile karşılamıştır. Ramstedt’in Kalmıkça sözlüğünde Türk ve Moğol diyalektlerinde bunlara benzer birtakım adlar geçtiğini göz önüne getiren Hansen, sorunun bir kat daha karıştığını dile getirmiştir. Poppe, Türkçe ve Moğolca balta ‘Axt’ biçiminin Akkadca paltu < paštu sözünden geldiğini yazmıştır. Poppe , Çuvaşça purtá biçimini de *parata <  Eski Farsça *paraө0 = Eski Hintçe parašu gibi sözlere bağlamıştır. Menges’e göre, Türkçe, Moğolca balta, baltu Asurca pāltu < paštu, paššu ‘Axt’ biçiminden gelir.Menges ve Oriens’de buna benzer bir açıklama yapmıştı. Daha sonra Joki yeniden bu soruna dönmüştür.

Ana Türkçe *balto biçimiyle Akkadca paltu arasındaki bağlantı sorunu karışıktır. Doerfer’e göre Ana Türkçe ile Akkadca arasındaki uzaklık düşündürücüdür.
Türkçe balta’nın kökeni bilimsel yayınlarda sürekli olarak tartışılmıştır. Doerfer, balta biçiminin Türkçeye Moğolcadan geçtiğini ortaya atmıştır. Ona göre Türkçe balta biçiminin Moğol çağından başlayarak ortaya çıkması buna açık bir tanıktır.
Türkçeden belli başlı komşu dillere geçmiştir.  EREN
balta (balca) = Hache.
                Cf. sumérien bal, assyrien palu, et babylonien pilaqqu = id.; zend baroitra = fendoir; vieux haut-allemand barta = instrument tranchant; vieux français et néerlandais barde = hache, comme dans hallebarde.
                Cf. encore, grec  , et sanscrit paraçu = hache. Bedros Keresteciyan

Klasik Moğ. balta, Çağdaş Moğ. balt “balta, büyük çekiç, balyoz” (L, s. 128), DLT. baldu
“balta” (Şçerbak 1997: 104), Çuv. purtÉ “balta” (Räsänen 1969: 61; Fedotov 1996b, I, s.447, 448). TÜRK-MOĞOL DİL İLİŞKİSİ ve ÇUVAŞÇA. Feyzi ERSOY
baltu PTurk. *baltu axe (топор): OTurk. baltu (OUygh.); Karakh. baldu
(MK, KB); Tur. balta; Az. balta; Turkm. palta; MTurk. baltu (Abush.,
Sangl.); Uzb. bɔlta; Krm. balta; Tat. balta; Bashk. balta; Kirgh. balta; Kaz.
balta; KBalk. balta; KKalp. balta; Kum. balta; Nogh. balta; Khak. paltɨ;
malta (Sag.); Shr. malta; Oyr. malta; Tv. ba’ldɨ (Бичелдей 112); Yak. balta,
baltɨsax ‘arrow with blunt end’. EDAL
bel = Bêche, Pelle
                Cf. latin pala = pelle. Voy .   pala.
                Ce most est commun au turc et au persan; dans cette dernière langue il s’écrit et se prononce bil.  tchatal bel = hoyau, (m. a ö. Houe fourchue). Bedros Keresteciyan
bel toprağı kazmaya yarayan, ucu sivri kürek. Az. bel, Tkm. pīl kürek, Blk. bel, KKlp. bel, Kzk. bel. < Far. bēl ‘a shovel, spade’. EREN
bel Farsça bīl veya bēl بيل  "bir tarım aleti, kürek" sözcüğünden alıntıdır. NETS
bel    Far. bel.  Toprağı aktarmaya veya işlemeye yarayan, uzun saplı, ayakla basılacak yeri tahta, ucu sivri kürek veya çatal biçiminde bir tarım aracı.   Türkçe Sözlük
balta     (ba'lta) Ağacı kesme, yarma, yontma vb. işlerde kullanılan ağaç saplı, demir araç.
Türkçe Sözlük 
Bu konudaki tartışmalar sanıldığından çok daha fazladır.  
 a dug3-ga-bi u3-mu-ba-al. ‘tatlı suyunu kazıp çıkarırım’. ETCSL c.5.3.1-161

Hiç yorum yok: